Bu gün Almanya'da eyalet seçimi var.Kuzey Ren Westfalen'da şu an devam ediyor.Hava hafif esintili ama üşütmüyor.Gökyüzü kavga eder gibi bir doluyor,bir boşalıyor bulutlardan,yağmur havası yok.Kahvaltıdan sonra giyinip yola çıktım.Cadde boyu keyifle yürüdüm.Her taraf yemyeşil ve kuş sesleriyle cıvıl cıvıl,huzur aktı yüreğimden kalemime,yazmaya karar verdim sizlere....
Alışılmışın dışında yazlık kıyafet giyinmiş şık bayan ve baylar,ellerinde onlara ayak uydurarak hızlı yürüyen köpeklerin ipleri,yanı başımdan transit geçiyorlar.
Elimdeki oy kullanma davetiyesini çantamdan çıkarıyorum,sıramı bekliyorum.Karşıda yan yana üç masa var ve her masada bir bey oturuyor.İlk baştaki beye mektubu uzattım.Önündeki dosyadan adımı bulup işaretledi,mektubu yanındakine uzattı.O da mektubu aldı önündeki dosyaya koydu.Üçüncü bey bana çok katlı bir liste uzattı.Masa gösterdi,gidip oturdum.Lokal perdeli falan değildi,kimse kimsenin umurunda değildi.Polis yoktu,partililer yoktu.Elime verdikleri listeyi,açtım okudum,işaretledim ,katladım götürüp adamların önündeki kutuya attım.Zarf kullanılmıyordu.Şaşırdım...Hiçbir parti sahtekarlık yapmıyor ve orada görünmüyordu.
Üzüldüm ;neden bizde(Türkiye'de) seçimde hile yapılıyordu?Bence halk değil ,hile YÜKSEK SEÇİM KURULUNDA yapılmıştı.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim