Alma Edimi Güçlü /Verme Edimi Hiç Gelişm ...

Halit Mehdigil
31

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sevgili Dostlar,
Ben ne psikolog,ne sosyolog,ne andropolog ya da başka bir bilimin uzmanı-
yım.Bir yazımda yazmıştım.Her birinden 50 gram kadar biliyorum.Diyebilirsi-
niz ki elli gramlıkla ahkam! kesmek olur mu? E olur gibi, eğer bu ülkenin bilim adamları bu ülkenin insanlarının sağladıkları imkanlarla okuyup da, sırça köşklerinde hep alma edimiyle meşgul olurlarsa; Atatürk'ün çizdiği yolda bir nefer olarak görev yapmam gerekir.Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda ve sonrasında Türk insanının tek yumruk olup da ülkeyi kurtarıp ardından fabrikalar yapıp 3300 km demir ağları örüp bilimde,eğitimde,teknolojide elele durmadan yürüdüğü gibi.(Örneklerden yalnızca biri:Toplam 7800 km demir yolumuz var şu an.Osmanlı zamanı:4000 km.Mustafa Kemal zamanı:3300 km,1939 dan bu yana 500 km.) Bu ibret verici tablo her şeyde böyle olmuştur.Mustafa Kemal'den sonra bizde güçlü bireyler yerine zayıf,güçsüz,edilgen,almayı bilen vermesini bilmeyen, bilimin önemini kav ramayan bir ülke olduk. Atatürk'ün bu ışıklı dönemini lafla değil, gerçekten yaşamamız gerekiyor. Bugünkü iktidarın Maliye bakanı ne diyor:'Ne kominist ülkeymişiz sata sata bitiremiyoruz:'Sattığı ne biliyor musunuz, Mustafa Ke mal'in yaptığı fabrikalar.(İki örnek Bursa Merinos Fabrikası,Gemlik Sunğipek Fabrikası) Ya sanki bir fabrika yapmış da konuşuyor! Daha önceki din ver siyonlu, Arap patentli bir bankanın eski genel müdürü,tesbihli,sakallı; gaze teci Ahmet Hakan'ın hayran olduğu,sakin kendi halinde elinde tesbihini çe ken maliye bakanımız.Birden o yaşamı bırakıp da nasıl dakapitalistlerin bur juva yaşantısına terfi ettiniz acaba. Yani ' Değiştiniz! 'sayın maliye bakanı mız.Sağolun ve de varolun da satarken kamu mallarımızı Allah yapandan razı olsun,deyin; olmasaydı neyi satacaktık,deyin bari.Bu ülkede sorun ne? So run Mustafa Kemal'in iyi bir başlangıç yaptığı fakat sonra' Birey' yetiştireme mek.İyi bir vatandaş yetiştirememek.Geçenlerde yazmıştım 68 yaşındaki adama devletin valisi yalvarıyor:' ne olur 15 yaşındaki kızınızı okula gönderin! ' O da diyor ki:Hayır göndermiyorum, nişanladım, evlendirece ğim. Şu duru ma bir bakın.Devlet olmak öyle mi olunur.Sen ne 68 yaşındakini yetiştir,ne de hala 15 yaşındaki kızı...Babasına sormak...Devlet sormaz. Asla sormaz.Alır ve okutur. Bu ülke kolay kazanılmadı o sevgili yavrumuz anne olacak o yaşta peki bu ülkeye nasıl birey yetiştirecek? Hangi özellikte birey. (Avrupa'da yeterli odan yoksa misafir götüremiyorsun,devletten izinsiz, bizimki çocuğu okula göndermem diye pazarlık yapıyor.) Birey mi yoksa mürit mi,yoksa terörist mi,yoksa ağaya maraba mı? Yoksa 480 milyona çalışan asgari ücretli mi,yoksa 150 milyon kömür,150 milyon gıda yardımı,bir altıncık ile ramazanlarda iftar çadırında bir öğünlük soğuk yemek mi,yeşil kart mı? Dikkat edin üretmeyecek karşılıksız sadaka alacak,çalışsa da az alacak, kendini iyi yetiştirme imkanı bulan(Zaten çok az olan) vatandaş ların üzerine yük olacak.Sonra rahmetli Mahsuni'nin dediği gibi: Vietnamın yüz karası/ Amerika katil,katil...'Amerika'ya esir Türk,boyun büken Türk, icazet alan Türk,bir İran kadar bağımsız devlet olamayan Türk olacağız bu bireylerle.
.......Şimdi biraz androplogluk yapalım:
Türkiye ataerkil bir toplum. İslam dinine baktığımızda onda da ataerkillik var.Mirastan tutun her şeyde erkeğe bir adım önde hak tanıyor.Kadınları canlarını acıtmadan dövmeyi de tavsiye ediyor.İşte bu ataerkillikte bakın Türk kadını bilinç altında nasıl bir erkek çocuk yetiştiriyor.Kadın erkek çocu ğu, erkeğine karşı kendi savunmasızlığını tamamlamak üzere 'alma edimli'
yetiştiriyor.Erkek çocuğu- belki de bilinç altında-bir türlü alt edemediği kocasına rakip yetiştiriyor.(Ye, iç,büyü onun beni ezmesine izin verme.) Nitekim erkek çocuklarını şöyle bir yoklayın anne yanlısıdır.Ama onlar anne lerin istediği 'Anne yanlısı' değildir.Tembellik anne yanlısıdır.Menfaat anne yanlısıdır.Börekler,pastalar,çamaşırının yıkanması,her türlü hizmeti yapılmış tembel bir erkek çocuğu.Yatağını yapmayan,ayakkabısını boyamayan bir erkek çocuğu.Bu erkek çocuğu büyüyor,oldu vatandaş! Bürokrat oldu,doktor oldu vs.Üretecek mi? E tabiiki zoraki.İstemeye istemeye,verilen sorumluluğu istemeye istemeye yerine getirecek.Buyrun bu vatandaşlarla Türkiye ve dünya mutlu olabilir mi? Kendinden zayıfa etken,kendinden güçlüye edilgen vatandaş tipi.İçeride vatandaşına aslan,dışarıda ABD ve AB ülkelerine edil gen bir yönetim.Atatürk'ten sonra istisnasız hep böyle olmuştur.Rahmetli İs -met İnönü'nün zamanında çekingenliğimiz başlıyor.Amerikan mandacılığı cumhuriyet kurulmadan önce alternatifiydi.Beyinsel olarak mandacılığa karar verildi mi adım adım gidilir.Ta ki bu hükümete kadar gelir.74 Kıbrıs Barış ha rekatı ve haşhaş ekimi ile Ecevit tarafından bir 'Höht! 'lenme var.Ecevit'te onu sermaye yaptı.Ölene kadar bitiremedi.

Tamamını Oku
  • Türkiye Cumhuriyeti Yukselakcum
    Türkiye Cumhuriyeti Yukselakcum 31.01.2008 - 10:16




    Satıyoruz Bedava Heşey Bedava

    Satıyoruz bedava,herşey bedava


    BEDAVA

    Bedava yaşıyoruz, bedava;
    Hava bedava, bulut bedava;
    Dere tepe bedava;
    Yağmur çamur bedava;
    Otomobillerin dışı,
    Sinemaların kapısı,
    Camekanlar bedava;
    Peynir ekmek değil ama
    Acı su bedava;
    Kelle fiyatına hürriyet,
    Esirlik bedava;
    Bedava yaşıyoruz, bedava.

    ORHAN VELİ KANIK


    Bedava yaşamanın sonuçlarını ve meyvelerini yiyoruz.Delilik her yerde ve herzaman para ediyor.Sanmayın ki delilik bedava bizim deliliğimiz Milletçe Delirmekten geçiyor.
    O kadar delirdik ki gönül gözlerimiz kör oldu.Oysa o aymazlar onları bir güzel kullanıyor ki! Yüreklerimiz değil konuşan artık.Paran varsa konuşuyorsun, paran varsa dinneniyorsun.Öyle bakar olduk bu hayata Oy zamanlarından oy zamanlarına benim zavallı Milletimi hatırlayıp yüreciklerini ısıtıyorlar.
    Delirdik o kadar Delirdik ki ne bulursak satıyoruz.Hazat Mezat ve bu delilik içinde kimse ses çıkarmıyor.
    Sesimizi Çıkardıkta duyanmı olmadı.Demek ki bu sesler az geldi birileri kandırıyor bizi dedik ya Delirdik.

    Yuksel Akcum





    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.


    --------------------
    Bu şiirin hikayesi:

    Satıyoruz bedava,herşey bedava


    BEDAVA

    Bedava yaşıyoruz, bedava;
    Hava bedava, bulut bedava;
    Dere tepe bedava;
    Yağmur çamur bedava;
    Otomobillerin dışı,
    Sinemaların kapısı,
    Camekanlar bedava;
    Peynir ekmek değil ama
    Acı su bedava;
    Kelle fiyatına hürriyet,
    Esirlik bedava;
    Bedava yaşıyoruz, bedava.

    ORHAN VELİ KANIK


    Bedava yaşamanın sonuçlarını ve meyvelerini yiyoruz.Delilik her yerde ve herzaman para ediyor.Sanmayın ki delilik bedava bizim deliliğimiz Milletçe Delirmekten geçiyor.
    O kadar delirdik ki gönül gözlerimiz kör oldu.Oysa o aymazlar onları bir güzel kullanıyor ki! Yüreklerimiz değil konuşan artık.Paran varsa konuşuyorsun, paran varsa dinneniyorsun.Öyle bakar olduk bu hayata Oy zamanlarından oy zamanlarına benim zavallı Milletimi hatırlayıp yüreciklerini ısıtıyorlar.
    Delirdik o kadar Delirdik ki ne bulursak satıyoruz.Hazat Mezat ve bu delilik içinde kimse ses çıkarmıyor.
    Sesimizi Çıkardıkta duyanmı olmadı.Demek ki bu sesler az geldi birileri kandırıyor bizi dedik ya Delirdik.

    Topluma bakış Bizde siyasi yapmızı hergün nesnel olarak örseliyerek geleçek kuşaklarımıza ne yazık ki söyliyecek sözümüz kalmıyacak bu yazdıklarınız tümden gerçek bir yansımadır.Anacak gelin görün ki yazılarınız sayfanızda öksüz kalmış uzun uzadıya okuyan ve yorumlayan insanlar değiliz buda bizi özümüzden uzaklaştıyor ve Emperyalizmin kucağında oyuncak yapıyor.Vermeden almaya alışmış bir milletiz diyorum.saygılar.







    yaz | oku











    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta