sonsuzluğuna sürdüğün yıldızlar ışıl ışıl
sonsuzluğundan sürdürdüğün yıldızlar ışıl ışıl
samanyollarından süreyyalarından
evrenin büyüklüğünden büyüklük taşınca
oluyorum taşın altındaki karınca
varlık kıyısında ufacık çakıl
genişliğe açıldıkça küçülüyorum
git gide mikroskobik git gide yokken
parmağımın mühür olması ne iş!
varlığım evrene nasıl kaydolmuş
gözüme ne görüş kalbime ne giz
izime rastlamamışken kâinat
kendime nasıl rastlayabilmişim hiç edimsiz?
büyüklük giyinip bir de benlikten
asıl büyüklüğü idrak edemeden
hesap etmişim benden kaç yüz serçe eder
serçeden çaresizken beşer
bütün ölçü birimleri hiçliğimi çeker
şaşkınım, kendime nasıl rastlayabilmişim!
aynaymışım, aynalara sunduğun gözler ruhlar
güneş yıldızına gözlerimi dikmişliğim
dünya gezegeni söze koyulmuş
uygun görülmüşüm hitabetine, buyur buyurlar…
dönmede, ayaksız kolsuz kanatsızlar
salt büyüklükten başı dönmüş gezenlerin
dönememişim ben, ne ay ne güneşim meğer
bütün dönüş varsayımlarım ise
dağın eteğinden doruğuna değin.
büyüklüğünü ilan içindir Allahu Ekber
us-kalp-dil söylemim, sınırlı, ezber
büyüklüğünce büyüklüğüne
dönüştüremediğim söz yine Allahu Ekber
Kayıt Tarihi : 2.11.2020 17:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!