Sani-i Zül-cemale günahkar kulundan münacat…
...
Sende her şey, Sende cevdet, Sende kudret!
Sende beka, Sende devlet bi-nihayet!
Rezail yüklü masiva ve felaket!
Sende saadet, Sende selamet, rahmet!
Sende mebde’ ve mead, semavat-u arz!
Senin nizamındadır hak, en güzel tarz!
İmandır, irfandır, takvadır bize farz!
Sende melekut, Sende azamet, izzet!
İslam’ız Ya Kadir, Ya Kaviy, Ya Melik!
Bu yol hak, sağlam! Gerisi delik-deşik!
Tulu’ ve gurubda giderken ben, meshur…
Sende velayet, Sende delalet, kurbet!
Nar-ı hasretimi, özümü, sözümü…
Senden gayrısına döndürme yüzümü!
Fena boyasına kandırma gözümü!
Sende hidayet, Sende inayet, nusret!
O sözlerin necm-i sakıp, kalbe saplı…
İç-dış olmalı, hep Seninle kaplı!
Bizler kulluğundayız, bizler Kitap’lı!
Sende mağfiret, Sende merhamet, re’fet!
İstikamet ver bizlere, sıddıkiyet, haşyet…
Kitabına talebe et, Resulüne ümmet!
Bizi sadıklarla, salihlerle haşret!
Sende Rıdvan, Sende evvel, Sende ebed!
Kalb, bast-u kabz arası muamma diyar…
Olanlar orada… Orada can, nar, yar…
Orada hayat-memat, yankı ve karar!
Sende teveccüh, Sende tenezzül, ülfet!
Fecr-i sadık ver, kazibine aldatma…
Ve katından rahmet… Aybımıza bakma!
Affet bizi Ya Rab! Ateşlerde yakma!
Sende vifayet, Sende kifayet, nimet!
Görünen, görünmeyen için görünür!
Bilinen, bilinmeyen için bilinir!
Doyulan, duyulan… Hep Sana varan dildir!
Sende alamet, Sende şahadet, gaybet!
Doğruyu doğrulamayan doğrulamaz!
Senden ırak bir kalp asla doyurulamaz!
Sana uyanan ruh Senden ayrılamaz!
Sende hakikat, Sende fütuhat, neş’et!
Doğan ölmekte, gelen gitmekte her an!
Hep gelir, geçer… Nedir ki kalan ey insan? !
Ne tadına kan alemin, ne gamına yan!
Onda lütf-u kerem ve Onda inayet!
Anladım Rabbim her şey neşv-ü nemada!
Hep Seni söyler her şey, şu arz-u semada
Kurtuluş yok ne heveste, ne hevada!
Sende mahabbet, Sende meveddet, hikmet!
Ne özler çağlıyor, ne gözler ağlıyor…
Pek yaman bir hal ki, ne de sözler bağlıyor…
Taviz sancıları yaralar dağlıyor…
Sende fazilet, Sende hürriyet, şevket!
Müslüman mi’yarı İslam olandır!
Bütün ölçüleri Kitab’a uyandır!
Fevz-ü felahı sadakatte bulandır!
Sende emniyet, Sende sekinet, haşmet!
Dar-ı fenada dar-ı selam ararım…
Kah dağ-taş gezerken, kah saç-baş yolarım…
Nar-ı sadakat sahrasında yanarım…
Sende sükunet, Sende bürudet, safvet!
Sende ahadiyyet, Sende samediyyet!
Sende uluhiyyet ve de rububiyyet!
Sende sırların esrarı, Sende vahdet!
Sende galibiyyet, Sende hakimiyyet! (2002)
Kayıt Tarihi : 10.12.2014 19:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ömer Faruk Karataş](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/12/10/allahim-128.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!