Allahaısmarladık sevgili Aşk Garip Çoba ...

Engin Demirci
938

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Allahaısmarladık sevgili Aşk Garip Çoban Sıradışı

Aptallık çağında aşkın kaç günü kalmış
Uzak ihtimalle kara büyüsü çağın sonsuz
Suretlerde yalnızlık, oysa hayatın tuzu duadır
Karanlıktakiler tek bir anın karesi
şuradan buradan ama mutlu yorgun savaşcılar

Bir halkı yeniden yaratır gibi melek yüzlü intikam prensesim
Yeni bir çağ başlangıcı sevgide çapraz oyun
Akıllı kadınların aşk davetleri açık sarıdır sokak dansçıları gibi
Bir seste ise aile sırlarıyla prens ve ben diyor misafirler
Günün konuğu nefeslerimizde çaresiz sevgili
Gerilimli girizgâhta hayat değiştirir insan
Uzak ihtimalde aynada görüneni değil başkasını seviyorum diyor
Geceleri bizi kimler bekliyor?
Hiçbir gücün engel olamadığı an’daysan

İşte o da geceleri sarhoş olup kulaklarını tıkıyor
Yokluğa sarkan birşey var ruhumda kımıldayan
Duaların şimşeğinden bir çizgi var
Bir insanın yokluğuna inanamamak duygusu büyük bir hakikat saklıyor
Fakat o gözbebeklerin sönmesiyle, o cevherin zerresi kaybolmamıştır
Aşkı duyarak sevgilinin var olduğunu seziyor
ve bunun için yok olduğuna inanamıyoruz sevginin

Dünyaya duyduğumuz keder sonsuzdur
Ona güvendiğimiz için bizi saran bir sürü ihmallerimizden idrak ediyoruz sevgiliyi
Sevgide yokluğunun manevî varlığına asla mâni olamayacağını ispat ediyor dualar
Fakat kederimiz ne sonsuzdur
Aşk ne mahzun!
Gönlümüz ne karadır, bunu da ancak aşık olan bilir

Ruhuma sık sık dualarının mektupları geliyordu
Bu mektuplar, ya yalnızlıkta korkak karınlığa fazla dayanamamış
Yahut acele karalanmış birkaç satırdan ibaret
Yada etrafını saran dört duvarda bir cümleden
Bazen iki satır hasret, bazen de bir tek selâm taşıyan bir nefes
Sevginin değerini anlayınca,
sevgiliye kavuşmuş tatlı bir rahatlık duyuyordu yüreği

Gitmeden önce hazırlanmaya başlamıştı bedenim
Dilim konuşmak, kalbimin büyük hissini duyurmak için yanındaydı ruhum
Ve ondan geleceğe ait bir umut alarak ayrılmak istiyordum
Saatler geçiyor, karşı karşıya kalmamak için yer değiştiriyor ruhum
Bu bakışlarda kalbinin apaçık bir ifadesi okunuyordu ana yüreğinde

Bu gece biraz yorgunluk hissediyorum
Belki de açık konuşmak ihtiyacında iyi huylu sevgili
İstiyordu ki ruhum
Hasretin gözyaşları kalbinin büyük sırrını temiz yüreğine boşaltıyorum dualarla
Damla damla içimden nihayet öyle oldu
Vakti gelince odasına çıkmadığına bakılırsa,
yansın kendisi gibi o da,
büyük bir aşkın hummasını duysun
Göklere el uzatan dua tepeden bir hücum daha dua dua
Ne varsa yüreğimizde, gövdemiz titresede içimiz yana yana ruhlarına bürünüyorum
Bir uyku, ölüm karşımızda canlandı gözünde sevgililer
İnsafsız bir gürültüde kalabalığa gidiyor bir dev gibi bedenim
Çömelmiş ağlıyor yalnız yürekler
Ne ağlıyorsun?
Tasam bu tasa değil o an

Gönlümün ecesi ey kişi
Aynı sonsuz ses ve ışık çeşnileri içinde sihirli yansıyorsun ruhuma
Bunun ötesinde olan sen
Yükünü almışsın son kez yürüyorum sevgiliye
Hayıflandıkların çetin bir yolculuğun tehlikelerini paylaştığımız için tanıdık bize
Hedefimiz mahçup kendisine
duyduğumuz hayranlıktan müthiş bir haz duyuyor dualarımız
Seni sevdikçe sıcak bir duygu yerleşiyor içime

Herkes kabul etmeli ki, sevmek çok zor bir iş
Belki de gerçek sebebi, kendini bir şekilde ifade etmek istiyor oluşumdu
Buradan kendini kovdurtmak için her şeyi yapıyor insan
Bir çok tecrübe, bir çok farklı hayat,
binlerce duygu yaşayıp yorgun düşmemeli nasıl yaşıyordu sevgili aşıkta

Gezerim haşre kadar bu hayranlığımla
Uçuk pembe gül yapraklarının rengi serpiliyor
mânâlı olan menekşenin morluğu açılıyor aşkla
Gülümsedi bu hayranlığım içten gelen bir beğenişle
secdemde tasdik ediyor dualarım
O da duygularını dudaklarına vurmadan aynı şeyi düşünmüştü
Sevgilinin serap güzelliğinden emindi sevgi
O, asıl ruh güzelliğine kıymet veriyor
Öyle yüzü güzel insanlar vardır ki!

Duyan ve çarpan yüreklere ızdırap çektirmek için yaratılmışlardır
Öyle güzel ağızlar vardır ki,
yalan söylemekten başkalarının felâketini hazırlamaktan başka bir işe yaramazlar
İyi duygularla çarpan kalbe hayranlık duyar dua
Ruhlara sağlam bir yer yapar sevgiliysen aşka

Seherde zehir olan kadehime doldurduğum nedir dualarla
İçimi yakan şeyle kanatlanıyor günışığına inatla
Yüksek yetenekli insanlar bedduadan sakınanlar
Mazlumun ahından çekininiz,
onlar bir kıvılcım gibi semaya uzanır buyurmuş peygamberim
Ben sevgiye sevgili arayan adam değilim
Aşkın sesi kırılan kadehimin kestiği elimden damlayan şandır
Bir kahramanlığın hâlâ ayakta durduğunu hissediyorum
Ellerimle dokunuyormuş gibi duruşum
Damlayan her damlada sıcaklığını hissediyorum
Yanımda bir şeyler fısıldayan bir ses nerdesin? diyor
Bütün sevgileri içimden attığım vakitte şarap istermisin diyen bu ses kimin?
Bu uyku bir buğuda aşıkıyım beni çağıran bu sesin

Esen rüzgâr ölüm kokusu taşıyor sevgisiz bedenlerden
Her dilde yalnızlık söyleniyor
Başka dil bilmeyenler işaretlerle anlaşıyorlar, fısıldıyor eşyalar
Izdıraplar dalgalana dalgana akıyor geceye
Sesler dalgalanıyor, ta ki unutulmuş sevgi hatıra gelene kadar
Hırsları şahlandıran unutulmuş kahkahalar işitiliyor
Susuzluğunu gidermemiş yorgunluktan açılan dudaklar arasında duanın elleri
Bir varmış, bir yokmuş bu sessizlik çok hazindi
Bir fırtına gibi aşan, sel gibi akan insanların son gölgeleriydi şehirlerde
Hep birbirine karışarak bu sessiz manzarayı birer köşesinden tamamlıyordu insanlar
Seher yelinde selamım kime?
Burada kimi düşünüyorum biliyor musunuz?

Bir ince su sesi gibi titrerim
Beni kaldırmaya gelmesim odamdan
Arıyorum yıllar var ki ben onu
Ne hoştur bulutlar ufukta ağaçlar derin hülyada
Baş yorgun, göz dalgın bu uyku ne hoştur ta derinden
Derdim ki, her gece koynuma gelir
Tenimde teselli demeksin
Bu ses bana bir gün gel desin
Ne arıyor koynumda güneş gibi, üstümde örtü teni
Nerdedir ruhumuz, bu deli gönlüm için kim üzülsün
Kalmak arzusu gizli inzivamda

Ey sevgili başka ne yapabilir
En derinliğine varabilmek için mahremiyetini okuyorum
Yalnızlığımızı ne kadar acı ile hissedeceğiz
Ruhum uyusun seni buselerle koynuna alsın
Bir fâni peşinde kaybettim aşkı, sende eller gibi adımı unut bir an

Okuma yok, yazma yok belkide rabbini arayan bir dindi aşkım!
Yalnız değilim, hasretim var ama
Kaybolmuşum koynunda sevgilinin
Besbelli hiç oluşum şüphesiz
Ve sararan bir ayda buluşur hilal yanımız
Taze bir heyecan nadir duyabildiğim
Sessiz sedasız karıştığımda o zaman anladım aşkın ne olduğunu

Bana yabancı acıları uyutan
O gün bu gün karıştım, bu zavallı çobanla
Ve ben biri dün, biri yarın
Beni bana benzeten aralarında, bir köprüyüm onların!
Anlayın ne kadar hazindi aşkım!
Yalnızlık uğultusundan usanmış ruhumuz
Kendimizi buluruz bir şey değilse aşk
Asıl olan avutan ne gül, ne gülizâr aşkın bergüzârı
Göz gezdirdim ilcai ve bohem arasındayım

Deliler deli değildir kendinizi gösterin aşıksanız
Açlık ikimizi de asabîleştirmişti
Tek heceli küfür gibi kalk be bir mumu görsün gözün
Hilâlin kavsinde merakım
Kalk diyorum, kalksana beni tartaklıyor aşk
Ve bir kelime söylemeden çık yüreğimden
Kaybettim sende beni, al senin olsun!
Takip etmeyi düşünmüyorum
Bu benim ihtisasım değil ama, aşk bununla beraber bence
Sevgililer sevgiyi kendilerine ait olduğunu ispat etmeleri lâzım diyor aşk

Hiç bir mevzu beni tatmin etmiyor
Buna uyku demek bilmem ne dereceye kadar doğru olur
Aklıma daha güzeli geliyor
Haykırarak güneşten önce uyanmam lazım
Hakikaten düşündüklerim doğru, niçin yenilmişiz hakikati bulamadan

Aşka gelince hüznüm hafifliyor
Derin üzüntülerim aşkı yazamam
Saygısızlık edemem aşka
Merak ettiğim izahta artık söz bitiyor
Ne yapacağımı bilemedim
Biz elimizden geleni yaptık
Yaklaşan sonbaharın dağıttığı yapraklar gibi geride kalan günler
Artık kalamam böylesi mukaddermiş
Hayatın sayılı gününü hatırlatır gibi yapraklar
Müjdeciyi bekliyor ruhum
Özlemek karşılıklıdır ay ışığı gibıdir
O dilediğini isterse yaklaştırırım, uzakları yakın ederim diyor
Ben tabib ve hasta damarda dolaşan kanım sevgilinin kalbinde
İçimde sükûn içinde uyuyan vadide
üç renkte beyazrenklerden dokunmuş bir şiire benziyor
Özlem son kızıllıklarını dualarımın sırtlarında eritiyor

Akşam sefasında anberlene, anberlene esen tatlı bir rüzgârsın
İşte vardım öteden beriye kanı kaynayan damarlarda
şehvetli kasırgalar yaratanda fışkıran nedir
Aklımı benekleyen bir seste kımıldanır gibi oldum
Şuh bir eda ile içten ve samimiydi
Bu başka bir şey bilmem amma sen misin?
Dualarla tasvir ettiğimsen, sevincimden ortalığı kasıp kavururum
Düşün ki, daha garip tarafı var bu aşkın
Şöyle ki, bir güneş lekesi kadar silik ve uçucu bir iz bırakacaksın
Bu itikâf ve tevekkülüm yıllardan beridir
küllerin altında sönmüş sanılan bir volkana benzer
Öyle değil mi?
Zaptolunmuş bir tevekkül sezdim mağrur yanında
Sen kainatta, yenide ve başkada olan tecessüssün

Dur burasını ben söyleyeceğim
O, benliğini bir eski elbise gibi sırtından atmasını bilen,
duygulara yabancı kalabilen büyük bir aşıktır
Şair olmak için davası yoktur
Benim için öncesiz ve sonrasızdır anda aşk
Nasıl mı?
Lazım olan, yaranın etrafını kurutmak değil,
onu neşterlemek, sözünü tutup kökünden söküp atmaktır

İçinde en derin hatıraları taşıyan bir hesaplaşmada bir yoldur
Bir sınır içinde, süfyanın hallaca attığı gül gibi mahpus yaşamaktır
Ve yanlışı yok ederek
Aşk ne diyorsa doğrudur
Ve doğruyu koymak demektir
Yeniyi yaratmak için terk-i terkte silgidir
Bunu hangi kahraman başarabildi?
Onun eskisi ve yenisi yoktur!
Her şeyde bir canda nefestir

Sen biraz daha kalacaksın solmak için
Seni dünyanın öbür ucuna kadar takip edecek o âşık benim!
Yeni yolun büyük yolcusu hicrana aldanmış elemdir
Sen kalbini dinle, ufuklara bak yanmak gerekir
Odaya karanlık çökmeğe başlayınca dil susar kelime mübarektir
Bugün hiç konuşmadınız aynada, suret yanıltan

Zengin gülüşün kavs-i kuzehte hep aynı gül
Masanın üstündeki mumu yakınca her şeyimiz meydana çıkar
Başını kaldırır üryan gibidir sevgili
Aç gibi onu arıyorum
O kadar uzak ki!
Elini kalbinin üstüne bastırıyorsun
Burada bir şey var, ağır kabus gibi nefesini daraltan
Geceleri uyutmayan bir şey
İçimi dökemiyorum; fakat sizinle içimde dışım gibi muhterem

Aşkı sorma bana!
Nitekim, fikir insandan doğar, insan fikirden değil
Sen aşkı kaf dağının arkasında arıyorsun
Mesihsiz isevi, ressamsız resim, yolcusuz yol olmaz
Bir bütün olabilen insandır aşk
Onun basamaklarını çıkan,
Allaha yaklaştıkça yiğit ve kahraman olandır
Dışarısını pencereye doğru yürüyende gören
Güzel onda, iyi onda, her şey onda!

O kadar eski olandır
Ben biraz daha kalacağım kimsesizlikte, yeni yolun büyük yolcusudur
Nerede ise karanlık bir dağ başına perde perde inerken içi ısınandır
Elini kalbinin üstüne koyarak sevgiliden rabıta alandır
İçinizde benimle yola çıkacak bir âşık yok mu?
Öyle ise yarınlara kadar Allahaısmarladık sevgili AŞK!

14:3519:10:2009YED
__________________
http:www.beyazrenkler.com

Bizi aldatan bizden değildir HzMuhammed
Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün HzMevlana

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 3.4.2010 14:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhammed Fatih
    Muhammed Fatih

    Tanık varım boy veren ihanetlere…
    Bakışlarıma bilenen yanılgılarım alev tadında telaşlı…
    Veballerim nadasa bırakılı…
    Tarihi eksi arşivi geniş yalnızlıklara, kimliksizliğim yazılı…

    Cevap Yaz
  • Mustafa Semerci
    Mustafa Semerci

    kutlarım gönlünüz var olsun
    yüreğinize sağlık

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Engin Demirci