Dünyanın patronuydu kendince Amerika.
Kriz vurdu, hem de çok sevdiği paradan...
Ayağına dolaştı, zulüm, yalan, entrika
Parmağı yok, gözüne soksa O'nun Yaradan...
(18.10.2008 - Alanya)
AMERİKA İÇİN YARDIM KAMPANYASI
Can dostumuz (!) muhtaçken böyle oturmak niçin?
Kara gün dostu (!) için ilk adımı atalım.
'Gönlünden ne koparsa, Allah rızası için'
Bu cuma camilerde kampanya başlatalım.(!)
(18/10/2008 - Alanya)
Dostlardan Katkılar:
**********************************
Ent(i) rika
Kötülüklerin anası,
Tüm kirlenmenin vanası
Çıkmış artık zıvanası..
..........Dümen, dolap, ent(i) rika
..........Hepsinde var Amerika...
Olsun ister dairesel,
Ya da desinler evrensel,
En son adıyla; küresel..
..........Isınmada ent(i) rika,
..........Hepsinde var Amerika...
Nereden çıktı kirlilik? .
Ozon tabakası delik..
Göğe de lazım perdelik,
..........Katman,katman ent(i) rika
..........Hepsinde var Amerika...
Mazeret nükleer silah,
Kendinde gani maşallah
Şeytana giydirir külah,
..........Dümen, düzen, ent(i) rika
..........Hepsinde var Amerika...
Ortadoğu' ya amorti,
Irak üstüne bin sorti..
Ayır Türk' ü, kayır Kürt' ü
..........Sınırlarda ent(i) rika,
..........Hepsinde var Amerika...
Dipte sismik denemeler,
Faylara ne yaptı neler..
Depremlerle viraneler,
..........Binbir çeşit ent(i) rika,
..........Hepsinde var Amerika...
Hastalıklar ondan eser,
Rüzgar hep o yandan eser..
Yeni hastalıklar kusar
..........Virüs, mikrop, ent(i) rika
..........Hepsinde var Amerika...
Önce salar finoları,
Arkasından filoları..
Boşaltır tüm siloları
..........Soygun, vurgun, ent(i) rika,
..........Hepsinde var Amerika...
Sanki arzın jandarması,
Dünyada sulhun arması..
Yıktı geçti çam yarması
..........Kavga, niza, ent(i) rika,
..........Hepsinde var Amerika...
Barış hamiliği hep rol..
Derdi tasası tek petrol,
Arkadan oynar rock' n roll
..........Vurkaç, kapkaç, ent(i) rika,
..........Hepsinde var Amerika...
Antalya-2007
Halil Şakir Taşçıoğlu
ALLAH HER ŞEYE SAHİPTİR.
BANA GÖRE HALK ARASINDA YAYGIN BİR TABİR OLAN 'ALLAH'IN PARMAĞI YOK Kİ..' TABİRİ YANLIŞTIR.
SELAM VE DUA İLE.
Yıkılmaya Mahkum Devlet Amerika
Yetmişli yıllarda Sovyetler Birliği yıkılacaktır dediğimizde bazı süpersonik ultra zekâlılar bizlerin zekâ seviyelerimizin ne kadar düşük olduğunu konuşup duruyordu. Zaman üniversite öğrencisi yirmi yaşlarında bizleri haklı çıkardı. Şimdi ise bizler kitap yüklü eşek türünden bazı profesörlerin zekâ seviyelerini tartışmaya dahi gerek duymuyoruz. Duymuyoruz çünkü; bu ülkede kimlerin hangi mertebeye nasıl geldiklerini gayet iyi biliyoruz. Türkiye’de bazı profesörlerin sadece ve sadece sapık kafa yapısına sahip oldukları için profesör yapıldıklarını, bunun içindir ki, kendi alanlarında hiçbir başarı elde edemeyeceklerini iyi bildikleri için sürekli inançlara sataşarak zekâ seviyelerini kamufle ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Şimdi de ABD’nin çoğa kalmadan yıkılacağını iddia ediyoruz. ABD için Irak sonun başlangıcıdır diyoruz ve İran’a saldırma cesaretini gösterirse bunun da sonun sonunun olacağını iddia ediyoruz. Bazı nosyon fukarası profesörler varsın yine bizim zekâ seviyemizi sorgulayıp dursunlar. Biz artık bu saatten sonra bunların zekâ seviyelerini tartışmaya dahi layık görmüyoruz. Biz denenmişi denemeyenlerdeniz.
ABD, insanlığın bütün yüce değerleri gibi ahlakın da çöktüğü bir ülke. ABD toplumunda insanın en üstün hasletleri kayba uğramış, aile müessesesi çökmüş,onurunu yitirmiş, evlenmek ve çocuk yapmak çağ dışı adetlerden sayılmıştır.Bugün ABD’nin toplam nüfusunun %12’sini teşkil eden 28 milyon kişi 65 ya da daha üst yaşlardadır.
Amerikalı kadınların % 80’i, daha evlenmeden önce cinsel münasebette bulunmaktadır. Her yıl evlilik dışı olarak 400 bin kadar düşük, 500 bin kadar da gayri meşru doğum olmaktadır.
Tek ebeveynlilik, genellikle yoksulluğa ve çocukların gözetimsiz kalmalarına yol açmakta, bu da çetelerin doğmasına, uyuşturucu kullanımının yayılmasına, yasa ihlallerine ve suçun yaygınlaşmasına yol açmaktadır.
ABD’de erkek eşlerin %50-65’inin, hanım eşlerinde %45-55’inin 40 yaşına varıncaya kadar zina yaparak eşlerini aldattıkları tespit edilmiştir.
Dünyadaki yasadışı uyuşturucu üretiminin %60’ı ABD’de yapılmaktadır. Amerika’da 18-20 milyon sürekli esrar kullanıcısı, 4-8 milyon kadar kokain kullanıcısı olduğu belirlenmiştir.
Çağdaş suç dünyaya ABD patentiyle yayılır. ABD suçu kanunlaştıran ve bütün yoğunluğuyla hayatın pratiğine yerleştiren ülkedir. ABD’de senede yaklaşık 5 milyon ağır suç işlenir. Ülkede yılda ortalama 30 bin kişi ateşli silahlarla öldürülmekte, yılda 4 bin kadın, kocalarının şiddet uygulamalarının sonucunda can vermektedir. 1989 yılı dikkate alındığında, Newyork’ta her saatte bir kişi öldürülmekte ve her üç dakikada bir kişi saldırıya uğramaktadır. Bu araştırmaya göre, ABD’li bir çocuk ortaokulu bitirinceye kadar, televizyonda yaklaşık 20 bin öldürme olayına şahit olmaktadır… Her yıl yarım milyon çocuk kendini öldürmektedir.(1)
National Certified Healt Statisties hesaplarına göre Amerika’da çocukların %32’si evlilik dışı ilişkilerden doğmaktadır. Bu her yıl 1.267.383 çocuk evli olmayan anne ve babalardan meydana geliyor demektir. 20-30 yıl önce düşünülmesi bile imkansız olan bir olay bugün artık normal karşılanmaktadır.
Uyuşturucu kullanımı özellikle son 10 yıldır büyük bir hızla yayılmaktadır. Yapılan araştırmalar gençlerin önemli bir bölümünün uyuşturucu kullandığını ve yine çok fazla sayıda insanın uyuşturucu bağımlısı olduğunu ortaya koymaktadır. Örneğin 1992 yılında İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre gençlerin %50’sinin uyuşturucu kullandığı, %30’unun ise bağımlı oldukları ortaya çıkmıştır. Amerika’da yapılan bir diğer araştırmaya göre ise 1988-1995 yılları arasında Amerikalıların uyuşturucu için toplam 57,3 milyar dolar harcadıkları ortaya konulmuştur.(2)
Bizdeki çağdaşlaştırma cazgırları çağın gereği olan teknoloji ve insan haklarını almaktan yana olaya şaşı bakarken, Batının pisliğini almakta yarış halindedirler. Batının üretirken tüketen toplumunun sadece tüketen toplum yanını almaya çalışan çağdaşlık bezirganları her türlü ruhsal bunalımların da sayelerinde Batıdan ülkemize taşındığından habersizlerdir. Batının yaşam modelinin doğal sonucu olan intihar olayları, bizde Batılılaşma oranında artmaktadır. İntihar konusunda Batı-Doğu kıyaslaması şöyledir:
Başta Amerika ve İngiltere olmak üzere sanayileşmiş bütün Batı toplumlarında en fazla müşteri bulan doktorlar psikiyatrlardır. Bu ülkelerdeki psikiyatri kliniklerinin sayısı ve oranı teknolojide gelişmemiş diğer ülkelere göre birkaç kat daha fazladır. Dünyadaki intihar vakalarının da büyük çoğunluğu yine Batı ülkelerindedir. Bu ülkeleri komünist bloka bağlı Romanya, Macaristan ve Doğu Almanya takip etmekte, sonra Müslüman olmayan 3. dünya ülkeleri gelmektedir. Dünyada intiharların en az rastlandığı ülkeler İslam ülkeleridir. Bu ülkelerde de Batılı hayat tarzı yaygınlaştığı oranda intiharlar çoğalmaktadır.
Amerika ve Batının kısaca izah etmeye çalıştığımız gidişatı çöküş değilse acaba ülkelerin çöküşü nedir? Gidişata çöküş değildir diyenler bunu bize izah etmek mecburiyetindedir. Bugün, başta Amerika olmak üzere Batıyı kasıp kavuran ve adeta zinaya Allah’ın taktığı fren diyebileceğimiz AİDS, İslam aleminde pek boy gösterememektedir. Batıyı vuran AİDS şimdilerde gündemden düşmemiş düşürülmüştür. AİDS’in gündemden düşürülmesi Batıyı vurmasını ortadan kaldırmaz.
Eğer bugün, Amerika’nın emrinden başka bir şey yapmayan Birleşmiş Milletlerden ziyade Birleşmiş İlletler diyebileceğimiz kuruma rağmen, yarım asrı aşkın zamanda çıkan 300’ü aşkın bölgesel savaşta 20 milyondan fazla insan hayatını kaybetmiş ise, bu Amerika’nın sağlıklı gidişini mi göstermektedir?
Eğer bugüne kadar, dünyanın baş belası Amerikan istihbarat örgütü CIA, 1957’lerde Angola Harekatı’nı yürüttüyse, 1954’de Guatemala’da solcu Arbez Hükümeti’ni devirmek için Honduras’ta ordu eğitti ve neticeye ulaştıysa, 1961’den bu yana birkaç bin gizli harekata girişti ve bu harekatların çoğu kanlı olduysa, bugüne kadar 3 milyondan fazla insanın ölümünü sağladıysa acaba bunlar Amerika’nın ayakta duracağına mı delalettir? Bu kadar zulüm ve dünya ülkelerinde bırakılan kin ile kuyruk acıları tabii ki, Amerika’nın yıkımını hızlandıracak faktörler arasındadır.(3)
Şu kesindir ki, insanlık tarihinde hiçbir imparatorluk ve devlet bugünkü Amerika kadar insanlığın nefretini toplamamıştır. Ekonomisi batmaya başlayan, Aile mefhumunun yıkıldığı, sarhoş ve uyuşturucu müptelası bir gençliğe sahip olan, Kuzey Irak’ta şerefsizler topluluğunun sonsuz desteğini almasına rağmen bir avuç Iraklı kahramanın karşısında askerlerinin altına pislediği Amerika, Irak’a girmekle sonun başına gelmiştir. İran Devlet Başkanının tüm meydan okumalarına rağmen kerhane kapısındaki kadınlar gibi vırvırdan başka bir şey yapamayan veled-i zinalar yurdu Amerika yıkılmaya mahkumdur ve bu sürecin 10 yılı aşmayacağı da benim kişisel tahminimdir.
(1) Vahşi Batı (Dr. Sedat Cereci)
(2) Çözüm Kur'an Ahlakı (Harun Yahya)
(3) Uluslararası Sorunlar (İlhan Işık)
Fikret Oğuztürk
İhsan GürbüzKayıt Tarihi : 18.10.2008 13:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İkinci dörtlüğü yazınca anneme okudum ve nasıl bulduğunu sordum. 'Kim yazmış bunu? ' diye sorunca, 'Ben yazdım.' dedim. ' Benim oğlum böyle bir şiir yazmaz. Yazdıysa da benim oğlum olamaz bundan sonra.' demesin mi? Meğer, gerçekten Amerika için Yardım Kampanyası açacağımızı zannetmiş. Bütün öfkesi ondanmış. Neyse ki gerçeği anlayınca kendisi de rahatladı, ben de... Siz de yanlış anlamayın lütfen.
yüreğinize sağlık efendim,
saygı ve selamlarımla,
TÜM YORUMLAR (57)