Rûhumu kodesleyen zindanın bekçisiyim
İmdâdıma yetişen sabrımın pençesiyim
Kimseler ıraklarda dönüşleri çok sürer
Yalnızlığın adamı uzağın bahçesiyim.
Karanlığın sonunda aydınlık kovalarım
Ben dertle doldum taştım dolmuyor kovalarım
Dağlarda yankılanır duymuyor ovalarım
Derdimin sürüngeni kelâmı lehçesiyim
Gitgide yaklaşıyor beklenen o son adım.
Neden ekşidi tuzum kalmadı tadım madım
Unuttum neydi benim adım ile soyadım
Bedenim fânî benim toprağın parçasıyım
Beni koruyan kânun bulunmuyor yasada
Yürüyorum kör topal üç beş kırık kasada
Yedikleri önünde yemediği masada
Üstü kalsın denilen masanın akçesiyim
Gözyaşında güvercin kırık kanatlı kuşum
Rüzgarlarla savrulup ücrâda bulunmuşum
Dertlinin dertleriyle kendimi unutmuşum
Çaput bağlanan dergâh gönüller çarşısıyım.
Cürmüm kadar yer yakardım ben meslekten önce
Seyreylerdim âlemi ha bu kafesten önce
Gelin evinden çıkıp cümle herkesten önce
Damat evine varan gelinin bohçasıyım
Milyonlar ömür almaz ölenlerde can kalmaz
Kıyamet kopar bir gün saray konak han kalmaz
Ayaktan soğur insan damarlarda kan kalmaz
Dört yanından su alan topuğun ökçesiyim
Gökteki bulutları toprak ana sağıyor
Mevsim dışı yağmurlar üzerime yağıyor
Ritim tutmuş rüzgarlar Sezâîye ağlıyor
Allâh yoluna mihmân gönüller çerçisiyim
Vusûlat yakın elbet ama çok zor yolu var
Gelip geçmiş Allahın milyarlarca kulu var
Bu dünyanın sonu var önemli bir konu var
Allâhın elçisi var elçinin elçisiyim..
Kayıt Tarihi : 11.4.2024 16:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
akışına yaşamaya alışa geldiğimiz hayat hakkında
elçinin elçisinin dediği gibi 'önemli bir konu var'
bu konuyu ıskalarsak hayatı ıskalamış olacağız
yüreğine sağlık şair.
selam ile.
Hocam çok teşekkür ederim Allâh râzı olsun
TÜM YORUMLAR (1)