Cebrail miraçtan önce Mekke şehrine geldi,
Peygamberimize selam verip,selamını aldı.
Onu,Yüce Hak katına götürmeye geldiğini söyledi,
Mekke'den çıkıp Mescid-i Aksa'ya yolculuk eyledi.
Peygamberimizi Burak'a bindirip gök yüzüne yükseldi,
Birinci,ikinci,üçüncü katı geçerek dördüncü kata geldi.
Burada İdris Peygamberin yanında bir arslan gördü,
Bu arslanı dördüncü katta görünce korku içine girdi.
Cebrail ona,korkma o sahibine bir şey yapmaz dedi,
O sırada orada duran arslan,tüm heybetiyle kükredi.
Peygamberimiz bu arslanın sahibi kim diye sordu,
Cebrail ona;sensin ya Resulullah diyerek buyurdu.
Bu arslan Hazreti Ali'nin ruhunu temsil ediyordu,
Güzel Peygamber'e benim nebim sensin diyordu.
Cebrail Nebiye;yüzüğünü çıkar ağzına ver dedi,
Bu Arslan sakinleşir,sonra onun halini gör dedi.
Arslanın ağzına kendi yüzüğünü çıkarıp koydu,
Arslan sakinleşip yüce Peygamberimize uydu.
Sonra oradan Cebrail'le diğer katlara gittiler,
Sonra da Sidretül Münteha'ya yol kat ettiler.
Daha sonra şanı Yüce Hakkın katına çıktılar,
Yüce Hakkın zatı ile görüşüp boyun büktüler.
Mirac'ı tamamlayıp dünyaya geri döndüler,
Cebrail ile beraber gelip yer yüzüne indiler.
Mescitte sahabilere Miraç'ta gördüklerini anlattı,
Arslanın ağzına koyduğu yüzüğünden bahsetti.
O sırada Hazreti Ali mescitten içeriye doğru girdi,
Ağzından çıkardığı yüzüğü Peygamberimize verdi.
Bu olaydan sonra Hazreti Ali'ye Allah'ın arslanı dendi,
Hz.Ali,Zülfikar ile bir arslan timsali küffarın başına indi.
Kayıt Tarihi : 15.7.2019 21:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!