Allâh'ın Aslanları Şiiri - Salih Şanlı

Allâh’ın Aslanları

Gönlün aşkı pek coşkun bu dem pek heyecanlı
Bu aşkla can vermiştir mâsum çok delikanlı

Âşık, bu yolda nice yiğit var dağlar gibi
Aslandan daha aslan, aşkta vefâ sâhibi

Aslan avına çıktımı asla boş dönmez ya
Av oluvermiş bir gönül hüznüyle sevdâya

Aşk avlamıştır onu, sımsıkı bağlamıştır
Alnını şerefli bir damgayla dağlamıştır

Yâr toprağının pak tozu ışıldar alnında
Bir görsen sabır taşları bağlıdır karnında

Yüksek bir yardan en yücelere kanat açar
Cennetlerle bezeli bir ulu şâra uçar

Bu âşıklar Allâh'ın aslanlarıdır derler
Aşkın bedelini hayatlarıyla öderler

Boşuna değil kaçıp gitmeleri dünyâdan
Gerçek yâri görünce uyanırlar rûyâdan

Cennet’e girerken melekler yıkar onları
Güzel yâre tertemiz kavuşmaktır sonları

Genci, yaşlısı fark etmez, hepsi kahramandır
Aşk yolunda hepsi bahadır, hepsi yamandır

Kimi topluca göğüs gererler zulme, kîne
Kimi peşpeşe atılırlar cenkler içine

Bir bir dalarlar cefâ meydânına erkekçe
Bir can verip iki kanat alırlar melekçe

Sadâkatin, fedâkârlığın timsâli erler
O dost için tekrar tekrar ölmeyi özlerler

Aşkın aslanları, sevgilinin kuzuları
Sevgiliye kavuşmaktır bütün arzuları

Candan sevenlere göre bir can vermek nedir ?
Aşkına hayrân et melekleri yere indir

Ay topraklarda yatar, güneş gözyaşı döker
Yıldızlar inci gibi saçılır, gökler çöker

Sevgilinin görülmemiş yakınlığı için
Seven, temiz bir tohum gibi toprağa girsin

Tertemiz günahsız âşık, kulak vermiş gönle
Sen de kulak kesil, titreyen göğsünü dinle

İpek saçları nasıl aslan yelesi olmuş
Sevdâlı sînesi ne güzelliklerle dolmuş

Çelik bir yay gibi atılgan, dağ gibi sâbit
Sevdâyla beslenmiş ışık gövdeli bir yiğit

Göz kamaştıran her kılıçtan daha şimşekli
Murâda ermek için ne kadar da istekli

Aşkın bayrağını bulutlardan öte taşır
Yoksul görünse de sultanlar gibi savaşır

Annesinin kuzusuyken kaplan oluvermiş
Onu başkası değil ancak aşk yere sermiş

Kanı aşkın yakışıyla coşan yiğit aslan
Teni yere düşmeden canı yâre kavuşan

Güzel sevgili görür onu yere düşerken
Kim diyecek sevene şu ân daha çok erken ?

Bedenin geçici arzûlarına boşvermiş
Ebedî aşk bahçesinde yeşerip boyvermiş

Bir defîne gibi saklanmış ayın ondördü
Fakat bir anlatabilse ne cennetler gördü

Gönül gözlü, şirin sözlü, güneş yüzlü aslan
İnandım ben, âh ne mes'uddur O'na kavuşan

Bir öpebilsem ayağının kutlu izini
Öpmüş olacağım aşkların en temizini