-Yağmurun elleri, damlaların gözleri gibiydi hasretim, ona eriyişim, bir gün yeniden gelişi.
-Sıkışmıştım bütün Araflarda. Rafları yoktu bahtımın. Araflarımı rafa kaldıramadım.
-En içten,en dışa doğru dışavurumlarım uzadı. Düşverimlerim yoktu. Verem olmuş bir vebalim vardı.Kendimi dışarıda bırakmadım. Sen gelene dek herkesten bir aşk dilendim.
-Aşkın şehirlerini yaşadım. Kahire’de Yusuf oldum. Atıldım aşkın kardeşleri tarafından s’onsuz kuyuya. Yüreğim Yakup’un sabır pınarıyla yıkandı.
-Kahire Yusuf’un aşk kentiydi. Benim da kara sevdamın kenti vardı. Karalarımı anlara çeviren Ankara…
-Kahire,Ankara,Bağdat, Venedik,Hoş,Kudüs artık aşıklarını tanıyordu.
*Anılarıma kadar kara anlar bırakan Ankaralı yürek yamacısı ürkek ceylanın bozkırlarında saklandı kara bahtım.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.