Allah Bilimseldir Şiiri - Naki Aydoğan

Naki Aydoğan
1314

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Allah Bilimseldir

Allah Bilimseldir
Ben gerçeğim dinim var
Ve gerçekliğime ve gerçeklere karşı bilgi edinmeliyim
Bilimim olmalı
Ben değişmem ama bildiklerim değişebilir,
Bilimimi değiştirebilirim
Bakış açımı,
Bütüncül görüşüm dünya görüşü mü?
İnançlarım mı gerçekliğime ve gerçeklere karşı bilmediklerim mi?
Bu kişiseldir ve mizacımdır bu karakterimdir bu
Gerçeklere karşı eğreltim, benzetişim
Bak peygamberler buna örnektir
Ben kendimi seçmeliyim önce ben ayrıyım ve özelim
Sonra bir idol bulmalıyım
Geleceğe yönelik kişisel bir hedefim
Babam abim dayım amcam teyzem halam vs. bunlar gerçektir
Gelecekte ben sanalım
Birini yakından izleyeyim ve özdeşim kurayım
O hepsinin bir güneşi var, hayranı var
Bende bir tane edineyim o bana dünyayı sunsun
İşte büyüdüm beni oluşturan doğurmuş ve büyütmüş
Yaşım kemale ermiş artık kendi başımayım
Ben de mi oluşturup doğurmalıyım
Bu bilinçsizce olur
Önce büyüdüğümü kendi elime alayım kontrol edeyim
Nasıl büyüdüm ve nasıl ölebilirim
Bu önemli sonuçta ölümlü doğuracağım
Güzel ölmeye güzel doğurmalıyım
Ben erkeğim doğurmam mı? Yanlış.
Doğuran gebe kalmıştır. Önce herkes yaratıcıdır.
Yaratandan ötürü yaratılandır.
Ben güzelden önce iyi yaratılırsam yaratılan iyi ve güzel doğar. İyi yaşar.
İyi yaratılmak insana dair her şeyi yerinde kullanmaktır.
Yerinde güzel yerinde çirkin, her şey yerinde olmalı
E bazen olmayabilir sonuçta can taşıyoruz ve boşlukta
İnsanız. Eğlenmeliyiz de bir düşüncemizle
Kaosa meydan yok, dans edelim, hayat devam ediyor
Peki, gerçek kargaşa durumunda kriz aşamasında
Bağır çağır ve ya bir an tepkisiz kal ama tedbiri elden bırakma
Karar ver eylemin de bulun
Karar veremiyorsan karar alabilen birine sığın
İşte inanç budur.
İşin içinden çıkamıyorsan birine güvenmek
O kişinin inancı dini ve de bilimi o an gerçeğe karşı aldığı tavır ve uyguladığı kararıdır.
Beyniyle Allah’a varmasıdır.
Allah’a varamayan karar alamaz.
Ve kararını açıklayamaz.
İyi açıklama doğru kararı belirlemede yararlıdır.
Allah bizim gerçeklerle olan yegâne bağımızdır.
İnanç değil yaratılma bilincimizdir.
Ve Allah dinsel değil bilimseldir.
Bildiğimizde Allah’a varır ve şükür ederiz.
Her bilimsel buluş Allah’a varma ve insanlığa hizmettir.
Şeytan taşlama değil.
İnsan şeytanı mutluluktan taşlar.
İnsanın bilinmeze taş atması mutluluğundandır.
Ya da hıncından, tatlı hırsındandır.
İnsanın aklı şeytanıyla dansıdır.
Duası düşünmek ise melek tarafını bir tarafa bırakıp zamanda kendini bir an yok etmesidir.
İyi ve kötü yanlarını aşıp bir an Allah ’ile eşitlenmektir.
Bir an yok etmesidir.
Dünyadan soyutlanmasıdır.
İbadet inandığı elçisiyle Allah’a varma yasası, şeklidir.
Bilinçlenme arifesidir.
Tüm akılın sonlandığı yokluğa dalmak ve Allah’a varmaktır.
Tüm başarılarımızın sebebi aslında gerçek yaşamsal duamızla olan ibadetimizdir.
Allah bilinir. Allah’ı hissedebilmişsen başarmışsındır zaten.
Canlı var oluşumuzun gayesi Allah’a varmaktır.
Sadece insana özgü değildir.
Tüm canlılara özgüdür.
Allah’a varmışız ki doğmuşuzdur.
Her türün yavrusu Allah’a varmasından dolayı sevimli ve şirindir.
Allah’a varmak masumluktur.
Büyüyüp öğrendikçe zihnimiz karışır Allahtan uzaklaştığımız olur.
Niçin dersek. Canlı olarak canlı bir doğada yaşıyoruz.
Bir canlı bünye olarak canlı ortamlardan ayrıyız.
Bir candan öbür cana ziyaretçiyiz.
Bilgiyi paylaşıp kendimizi ifade farklılığımız Allah’a varmada görecelik yaratıyor bir birimizden.
Nasıl biz bünyemizde barındırdığımız canlı hücrelerimizin bir bütünsel ifadesiysek
İçinde yaşadığımız toplumda da öyleyiz.
Toplumsal karalarda seçtiğimiz bir başa bakarız.
Eleştirimiz diğer seçilenlerle olan kıyaslamadır.
Hangisi daha iyi değil, hangisi üstlendiği görevi daha iyi yerine getiriyor.
İnsanın iyi ve kötü olması göreceli bir durumdur.
İyi değerlendirmesi birisine ve ya bir olguya bağlılığı ile değerlendirilir.
Oysa görevde bağlılık değil bağımsızlık asıldır.
Görevine aşır bağımlılıkta görevi kötüye kullanmasına sebep olabilir.
Bağımsızlık iyidir.
Bağsız bağ daha insanidir.
Ne var ne yok Allah bağsız bağımlılığımızdır.
Allah’ın asıl elçisi biziz Allah’ın her yarattığı canlı cansız varlıktır.
Peygamberler bizim toplumsal elçimizdir.
Toplumsal inanç ilmimiz dinimize yönelik bir başımızdır.
Duamız geçmişle gelecek arasında şu anımıza bilinçli varmamıza yönelik bir ibadetimizdir.
Yani gerçek işimizden ayrı bir etkinliğimizdir.
Peygamberimiz zamanında gerçek bir etkinlikti.
Bilimseldi.
Şimdi inanç duyarak yaklaşır düşünerek bilimselliğine yine varırız.
Peygamberimizi bilimselliğine vardığımızda bir devrimci olduğuna varırız.
Allah’a vardığında tapındığı putların bir önemi kalmamıştır.
Tüm putları yıkmıştır.
Allah’a vardığının ifadesinde ibadetini ortaya koymuştur.
İbadetimiz olmuştur.
Biz günlük bedensel devimimizle işlerimizi görüp bir birimizle iletişim kurabiliyoruz.
Canlı oluşumuz bize en büyük nimettir.
İşte namaz bu nimete yönelik bir şükrümüzdür.
Bir iyiliğimizdir. Diğer, işlerimizle olan eylemlerimizde bedensel devimlerimizi toplumumuza da iyi kılmak için.
Görevimizi layıkıyla yapmak için.
E sen niye namaz kılmıyorsun derseniz.
Sen nasıl Müslümansın!
Allah her yarattığı varlığına iradesini özgür kılmıştır.
Her maddenin özgüllüğünde yasası olduğu gibi her canlının ayrı karakteri ve ayrı mizacı vardır.
Önce özdür. Sonra tin ve tendir. Dokunmabana saygılı ol ruhuma.
Toplumsal tercihlerimiz bir tercihimizdir.
Kendi irade oluşumuz kendimize özgüdür.
Önemli olan niyettir.
Her davranışımız Allah’a bir ibadetimizdir.
Dinimizle edindiğimiz dua ve ibadetimiz örnek aldığımız bir davranışımızdır.
Allah bilimseldir.
Her şeyimizin yokluğudur.
Bilim dogmatik değil değişebilir.
Allah değişir mi?
Yokluğumuz değiştikçe Allah’a varma şeklimiz değişir.
Allah kapsar.
Varlığımız değiştikçe yokluğumuzda değişir
Allah’ın yaratma kudreti sonsuzdur.
Bir yokluğumuzla bir varlığımızdır.
Biz algıladıkça daha bir varırız ama yokluk kazandıkça yine varlık kazanıp yine varmaya çalışırız.
Yaratılmamız durağan değildir.
Din dogmatik midir?
Her ifade dogmatiktir. İnanç gereği ilk ifadeyi korur bilim gereği son ifade için eleştiririz.
Her tartışma bir nevi sohbettir.
Korurken bile eleştiririz bir ifadeyi.
Farkına varmayız farkındalığımızın.
Allah her varmamız değiştiğimizin kanıtıdır.
Yaratıldığımıza idrak olmuşuzdur.
Yoksa putları yıkıp nasıl Allah’a varırdık.
Aslında değişen bizim ifademizdir.
İfademiz bilimseldir.
Değişmeyen şey değişimin kendisidir ya.
Allah değişim kaynağımızdır.
Değişimimize sebep olan kaynakta bilimseldir.
Bilinmez olan henüz bilmediğimizdir.
Dogmatiklik göreceli duruşumuzdan kaynaklanır.
Baki değiliz doğum ve ölümle neslimiz değişiyor.
Canlı ifademiz değişiyor.
Her ifade, ifade edildiğinde donar.
Farklı biri ifade ettiğinde yorum farkından dolayı değişir.
Ve insanlar bir kere konuşmaz sürekli konuşur.
Sürdürebilirlik bilimsellik gerektirir.
Aslında bilim dogmatiktir. Dogmatik değişir. Yasa bir yasayla değişir.
Su yüz derecede kaynar. Bu değişmez mi?
Değişir. Ve değişim yüz derecede durur.
Su kaynadı. Buharlaşıyor. Yemek dibine tutacak. Yani değişim nitelik kazandı.
Yeni bir inanç edinilerek yeni ufukları aralamaya bilim kazanılacaktır.
Değişimi durduramazsın, yandı bitti kül oldu her şey.
Hadi yanmaz eşyalar yapalım.
Allah olmasaydı ne yapardık. Bir kere biz varsak Allah’ımız vardır. Biz, bizim farkında olmadığımız için cahillik ederiz sadece.
Cahil insan görmez ama aklı bir dinozor kuyruğudur ki etrafına zarar verir.
Aklı insanın görünmeyen kuyruğudur.
Aynı zamanda şeytanlığı da saflığı melekliğidir.
Saf akıl idealdir ki insanı Allah’ına vardırır.
Saf aklıyla insan her şeye inanır ama bir tek kendi imanına kadir değildir ve kendini sorgular.
İnsan kendini sorgulayınca Allah’a varır.
İnandın ve duaya durdun yüz dereceye geldin yanacak mısın?
Soğuman gerekir. Genç beyinleri tutuşturmaya kalkmayacaksın sanırım.
İşinin gücünün kolaylığı için bilimine bakacaksın, bilimle soğuyacaksın.
Yaşamsal tedbirini alacaksın. Sonra gençlere nasihat varacaksın.
Din bilim insanın edimsel durumlardır.
Bir birini öncesinde ve sonrasında tamamlar.
Din bilimi önceler bilim dini sonlar.
İnanç duyar bir din edinir sonra bilgilenir ve bir bilime varırsın.
İnsan doğduğunda mezhebi dini bellidir. Belli olmayan bilimidir. Peygamber kalamaz ama bir bilim adamı olabilir.
Hayatını kolaylaştırarak hayatı kolaylaştırmış olur.
Allah’a varmak kolaylaşır. Beyin gelişmiştir.

Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 20.2.2020 12:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Naki Aydoğan