Allah Allah diyelim sancak-ı şâhî çekelim
Yürüyüp her yaneden şarka sipâhî çekelim
İki yerden kuşanalım yine gayret kuşağın
Bulaşıp toz ile toprağa bu râhı çekelim
Pâymâl eyleyelim kişverini sürh-serin
Gözüne sürme deyü dûd-ı siyâhı çekelim
Bize farz olmuş iken olmamız İslâm'a zahîr
Nice bir oturalım bunca günâhı çekelim
Umarım rehber ola bize Ebûbekr ü Ömer
Ey Muhibbî yürüyüp şarka sipâhı çekelim
Kayıt Tarihi : 13.7.2002 10:59:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tatlı olur ekmeğinde aşında
Eli olur ayağın olur her anında
Onu an ki vekil olur her işin de
Daim yardımcıcın olur gençliğinde,yaşlılığında
Her dem divanına durur aklı olan başında
Günahın hatırlar ağlar göz yaşında
Her biryerde şanı yüce kendi durur arşında
Bilindiği gibi Trabzon bir şehzadeler şehridir.Osmanlı Devleti’ni yöneten padişahlardan en önemlileri arasında yer alan Yavuz Sultan Selim ile onun muhteşem evlâdı Kanunî Sultan Süleyman,ömürlerinin mühim bir kısmını Trabzon’da geçirmişlerdir.Yavuz Sultan Selim, uzun yıllar Trabzon Sancakbeyi olarak görev yaptı.Geleceğin padişahları arasında yer alacak olan Süleyman da bu şehirde dünyaya geldi.15 yıl boyunca da burada yaşadı.
Sultan Süleyman,Kefe ve Manisa sancak beyliklerinde bulunduktan sonra babasının ölümü üzerine 1520’de tahta çıktı.Kırk altı yıl boyunca saltanat sürdükten sonra Zigetvar kuşatmasından sonra ebediyete intikal etti.
Osmanlı Devleti’nde hak,adalet,inanç kavramları gerçek anlamını bulmuştur.Onun içindir ki üç kıtayı sevgi ve hoşgörüyle yönetmişlerdir.Osmanlı sultanları bunca meşguliyetlerine rağmen güzel sanatlarla da yakından ilgilenmişlerdir.Güzel sanatlar içinde de en çok şiire alâka duymuşlardır.Onlar iyi bir şiir okuyucusu oldukları gibi,şâirdirler aynı zamanda.
Osmanlı padişah ve şehzadeleri estetik açıdan kaliteli şiirler yazmışlardır.Bilindiği gibi Divan şiirinde şâirler takma isim kullanırlar.Şâirlerin şiirlerinde kullandıkları takma isimlere “mahlas” diyoruz.Mahlasların derin anlamlar taşımasına dikkat edilirdi.Osmanlı Devleti’nin yöneticileri değişik mahlaslar kullanarak Divan edebiyatı nazım şekilleriyle şiirler vücuda getirmişlerdir.Fatih Sultan Mehmet “Avnî”,İkinci Bayezid “Adlî”,Kanunî Sultan Süleyman da “Muhibbî” mahlaslarıyla orijinal şiirler meydana getirmişlerdir.Bunların yanında Korkut Sultan,Şehzade Mustafa,Sultan İkinci Selim,Şehzade Bayezid,Yavuz Sultan Selim de özgün Divan şiirleri yazmaya muvaffak olmuşlardır.
Osmanlı padişahlarının onuncusu olan Kanunî Sultan Süleyman’ın “Muhibbî” mahlasıyla yazdığı şiirler genelde kahramanlık,aşk,dinî,tasavvufî,hikemî ve rindane olmak üzere değişik muhtevalarda tecelli etmiştir.Şiirlerini ihtiva eden çok geniş bir Divan’ı vardır.Ölçü olarak arûzu kullanmıştır.Bu alanda pek marifetli olduğu söylenebilir.Çok zengin bir kelime hazinesi vardır.Şiirlerine,Bâkî gibi büyük şâirler bile nazire yazmıştır.
Onun şiirleri kendi karakterini açıkça ele vermektedir.Yaptığı fetihler ve seferlerin izlerini şiirlerinde görebiliriz.Makama,mevkiye,padişahlığa ve genel anlamda dünyalığa önem vermediğini defalarca dile getirmiştir.Onun bu hususta kaleme aldığı “gibi” redifli şu şiiri önemlidir:
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Saltanat didükleri ancak cihan kavgasıdır
Olmaya baht u saadet dünyada vahdet gibi.”
M.NİHAT MALKOÇ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ/TRABZON
e-mektup: [email protected]
TÜM YORUMLAR (5)