Allah’a Ismarladık
Anlatacak çok şey var. Neden bu kadar yakın doğduk mesela? Tanrı saati şaşırmış, soğuk bir kış gününü mü bekledi? Yoksa hikayeler kurgulanmayı, şarkılar şahlanmayı, dudakların bütün ihtimalleri yerle bir edip, yaşamın sığ anlamını kendine yüklemeyi mi tasarladı?
Göz göze gelirken nasılda kaçıp durduk kendi aramızda. O kadar yakın duran, bedenimize sığmayıp kaçma isteği ikimizde de harlandı elbet. Ama işkenceye çekilen bir fare gibi ruhlarımız çıkış kapısı aramaktan başka hiçbir şey başaramadı maalesef.
Doruklarına vardığımız çok noktalar oldu elbet. Sadece susarak birbirimizi dinlediğimiz, her şeyi anlatır gibi bakışıp durduğumuz dakikalar, ruh temasında bulunup, bulunup kirlenmiş gibi kusarak ve hayata yeni yerlerinde yeni anlamlar yükleyerek yaşamaya başladığımız Saatlerimiz. İki insan bir zaman dilimine hapsolmuştuk, sıkılmış yumrular gibi sert ve anın rehavetine kapılmış birer sersemdik.
Elbet isterdik ideallerimizce yaşayıp ölmeyi. Anlatacak çok şey var aslında. En ıssızken en kalabalık noktalarımda durduğunu ve bitmeyen bu talaşın nasıl son bulduğunu sen de hiç öğrenemedim. Karşında bir çocuktum adeta. Beni merak ettiğini biliyorum, bilirken düşünürken tasarlıyorum seni içimde. Sonra kumdan yapılmış kaleler gibi her sabah yerle bir edilip talan edilmişçesine dağılmış buluyorum seni.
Anlatacak ne çok şey var aslında. İki insandık ve ebediyet kavramının dışında tanışmak istekleriyle buluyordum kendimi. Atom fiziği ayrışabilir, insanlar farklı renklere taparak ilah kılabilirler. Senin durduğun noktaların öyle kırılıp geçilecek noktalar değil.
Gecelerin sığ sularında, senden birkaç söz beklerken bir Allah’a ısmarladık. Beklerken bile mutlu olmama şaşırıyorum hala. Hala şeninle seviştiğime ve seni bu denli hissedişime hayret ederek çıldırtıyorum içimde. Kanım bir soğuk su gibi donuyor. Kendi çıkarlarınca çok devrilip zamanı geldiğinde gitmeyi bilen bir insan olabilmek saadeti. Bir daha aynı noktada bile durmayacağımızın gerçekleri gibi çınlatıyor kanımı, seni düşünmek Mucizesi. Bir daha aynı ortamı bile teneffüs etmeyeceğiz. Yaşamın kırık çarkları arasında her birimiz kendini başka duraklara atarak üzülerek ve ölerek yaşayacağız. Elveda. Gözlerine bakarak elveda demek isterdim. Korkmayarak. Kendimi kendi içimde öldürmeyerek, küfretmeyerek kendime o insan saadetinin elvedasını allamak isterdim. Allah’a ısmarladık.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Teşekkürler
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta