Gecenin alkolle temasıyla,
Ne de gerçek görünür
Şipşirin yüzünün soluk resmi,
Dipdiri renklere bürünüp,
Canan olunca miskin gönlüme.
I
Kaynıyor kazanları afaganların,
Uzaklarda,
İlim irfan yuvası o altın kampüste,
Genç kız,
Düşen yaprakları sayıyor olanca zarifliğiyle.
Bende düştüm anne,
Hem de yirmi beş yıl yukarıdan
Kıvançla, hırsla ve şevkle düştüm.
Yaprak gibi değil
Hızla, külçe misal çakıldım yere.
Paramparça oldu saydam umutlarım.
Savruldular öteberiyle,
Yüreğimden sebatla damıttığım mısralarım.
Dişlerim ve gözlüklerim kırılmadı ya anne,
Bunlara da şükür öyle mi?
Sonat;
Boş bir saha,
Coğrafya…
Tüm zamanların
Kandırılan cesetleri orada,
Coğrafyanın tam ortasında,
Ölümün ve nefretin soğuk koynunda.
II
Felakete uğramış o zenci kadın,
İçten dert yanmakta
İçkili kafasıyla beyaz adama.
İki katlı evinden çıkıp
Derisi yağ kaplı bir ayna gibi parlayan
Zepzenci kadın,
Üzerinde kevaşe neonlarla
“Laundry” diye göz kırpan
Dükkana gider.
Ah, siyah kardeşimin biri,
Kesip kafasını kökünden,makinenin birine atar.
Öyle bir şiir yazar ki
Beyaz adam, kara sevdiceğine,
Kan sızar mısralarından, kızıl kan.
Roller değişmiştir, oysa hayat hiçbirşey olmamış gibi asude akışına devam etmektedir nitekim.
Ve zenci adam,
Aşkını boşaldı beyaz kadının içerilerine.
Uzaklarda bir başka
Gözlüklü esmer,
Gecenin tamda dibinde
Usulca, usluca can çekişirken.
Gülüştüler adamla kadın hüzüntülerden uzak,
Gecenin nikotin kokan eteklerinde
Süzgün, solgun seyrederlerken.
III
Bölünmüş bir solucan gibi
Acıyla kıvranacak
Her bir dizesi,
Aşk adına yazdığım her şiirin.
Sevecek adam,
Sevilmeden, sevdiği kadın tarafından.
Sonra markasını dahi bilmediği,
Silahın tetiğini çekecek,
Kana boyayacak daha geçen ay,
Badanaladığı duvarını oturma odasının.
Yerlere yapışmış beyin parçaları,
İlham verecek ne idiğü belirsiz beliriveren falcılara,
Kısmetlere, hayırlara yoracaklar jölemsi öbeğe bakıp,
Eski geleneklerle, cenazede içkilerini içerlerken.
IV
Dirilecek insanoğlu,
Baş kaldırıp yozluğa,
Beyazı, karayla, karası sarıyla
El tutuşacak da,
Akacaklar geleceğe.
Dirileceksin,
İçimin senin adınla,
Çağıl çağıl devindiğini duyunca mısralarımdan.
İhtimal gün gelecek,
Ben gibi beni görecek,
Yörüngende avare dönmeme izin vereceksin.
Yerinmeyeceksin,
Dinsizlerin içerisinde dindar,
Dindarlar ortasında dinsiz oluşuna.
Kutsal birliğimizden,
Dirlik filiz verecek taze yeşilce.
Sırt verdiğinde yeryüzüne her bir birey
Göğün pamuklu bulutları ortak vatan eylenecek hepimize…
Ayılana dek hiç değilse……
Siz de tanrı gibi olacak, iyiyi, kötüyü bileceksiniz (defteri saygıyla kapatır, gider)
Öğrenci/Faust
Kayıt Tarihi : 17.8.2004 09:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Ferit Coşan](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/08/17/alkol-kirik-dusler-ve-tansik-komasi.jpg)
Açık konuşayım şiirin konusunu anlamadım gerçi anlamamda gerekmez güzel olduğunu bilmişim o lezzeti almışımya o da bana yeter ne de olsa şiir evrenseldir...
Bir de şiirin geçtiği yerleri sevdim yani şiir vuku bulurken bu olaylar olurken ki o yerleri oraları o çamaşır haneleri, v.s ...
sadede geleyim mi ?.....
...şiir güzeldi....:)
TÜM YORUMLAR (1)