Uzanır hasrete azar mesafe
Dert üstüne derdi katarsın yollar
Ne bir bilmecesin ne de hurafe
Ayan beyan cana zararsın yollar
Bükersin yiğidin garip boynunu
Dert yükünü sırtladım şu körpecik çağımda
Dumanlar tütmez olmuş buz kesmiş ocağımda
Üşür bedenim kanım temmuzun sıcağında
Kar yüklü dal olmuşum bedenimde feryadım
Adım adım büyüyor sinemdeki dertlerim
Göç etti nefesim beden perişan
Tut elimden yardım eyle yaradan
Kurtulamam anlımdaki karadan
Felek yazmış kara yazı kazınmaz
İki yakam bir araya gelmedi
Dermansız dertlere düşe
Sürünede ölmeyesin
Muradın gözünde kala
Gülmek nedir bilmeyesin
Akıttın şu göz yaşımı
Her ne geldi ise garip başıma
Uslanmayı bilmez deli gönlümden
Girsem elli yada seksen yaşına
Çekeceklerim var deli gönlümden
Bu gönül başıma türlü hal açtı
Diner elbet bu fırtına
Durulur dal gider duman
Olsun içinde umudun
Korkma gülüm yeldir geçer
Dünya döner devran döner
Dünyaya geleli zulüm görürüm
Al sende başımı taşa çal gayrı
Acı söze metanetim dolmadı
Bir arguvan ağzı bana çal gayrı
Ettin elinden gelen her zulümü
Hoş geldin sevdiğim sefa getirdin
Gül diye koklayım avuç içini
Nerde yanlış yaptım nemden incindin
Kerem kıl sevdiğim bildir suçumu
Sendemi el oldun halimden bilmez
Erteledik umutları yarına
Düşlerimiz karalar bağlar şimdi
Yüklemişiz karı söğüt dalına
Kaderimiz ah ile yanar şimdi
Elden gelen öğün olmaz
Oda hiç vaktinde gelmez
Taşıma su ile canım
Bu koca değirmen dönmez
Sönmez ateş gözyaşınla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!