Aliydı Adı (Gerçek Yaşam Öyküsü)

Cebbar Korkmaz
440

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Aliydı Adı (Gerçek Yaşam Öyküsü)

Bir gece kondu mahallesinin yollarının beton kaldırım işlerini almıştım
On kişilik ekiple çalışıyordum yaz aylarıydı
İşe başlayalı birkaç gün olmuştu
Bir sabah işe gittiğimde karşı kaldırımdan sürekli bana bakan altı yedi yaşlarında bir çocuk gördüm
Başında güneşten kavrulmuş bir şapka eski bir gömlek yamalı bir pantolon yırtılmaya yüz tutmuş ayakkabılar vardı ayağında
Bana sürekli bakıyordu
Epey beni süzdükten sonra yanıma geldi
Rengi bembeyaz olmuştu
Titrek bir sesle
Amca dedi
Buyur dedim
Amca ekmek paramız yok annem bize bir ekmek parası versin dedi
Bunu söylerken tir tir titriyordu
Bir anda yüreğime bir acı çöktü
Gözlerim öylesine yaşardı ki silmekle baş edemedim göz yaşlarımı
Olduğum yere kaldırıma oturdum onu da yanıma oturttum
Başını okşadım burukta olsa gülmeye çalıştım
Adın ne senin diye sordum ALİ dedi hala titriyordu
Korkma ALİ dedim
Korkmuyorum da kızarsın sandım dedi
Niye kızıyım ki sana ALİ dedim
Onu rahatlatmak için bende senin gibi çocukken bir amcadan ekmek parası istemiştim dedim
Bunu duyan ALİ biraz rahatladı bana ısınmaya başladı
Sonra cebimden çıkardım o zamanın en büyük parasını verdim ALİ ye
Parayı annene götür başka yere harcama yarın yine buraya gel sana iş vereceyim dedim
Tamam dedi olanca hızıyla koşmaya başladı sokak aralarında kaybolup gitti
Eve gittiğimde eşime anlattım eşim çok üzüldü bari biraz para verseydin dedi verdim dedim
Ertesi sabah işe geldiğimde ALİ bizden önce gelmiş bekliyordu
Yanıma çağırdım ALİ dedim neden erken geldin bu kadar erken gelme sen onda geleceksin üçte gideceksin işçilere su dağıtacaksın her gün sana yarım işçi yevmiyesi vereceğim dedim ALİ çok sevindi
Ustaları çağırdım ALİ bizim çavuşumuzdur kimse yanlış yapmasın sadece size su getirecek başka şeyler yaptırmayın benden yana dokunulmazlığı var dedim
Ustalar hep birden güldüler ALİ millet vekilimi abi dediler
Öylen yemeye gittiğimde ALİ yi de götürdüm
Lahmacun mu pide mi yersin dedim
ALİ yüzüme bakıp
Bunlar ne dır diye sordu
Söylediğime pişman oldum
Anlaşılan hiç yememişti gelince görürsüm dedim
Kolada ısmarladım ALİ bitiremedi pideleri kağıda sardırdım yanına al acıkınca yersin dedim
Ali pideleri yememişti saat üçte parasını verdim ALİ sen git dedim pideleri neden yemedin diye sordum anneme götüreceğim dedi
Ali tam iki ay bizimle çalıştı kendisine bir çift esem sport ayakkabı aldım işin sonunda kendisine elbise alması için epey bir para verdim
ALİ bizim işimiz bitti artık gidiyoruz kendine iyi bak elbise almayı unutma dedim elimi öptü hüzünlü bir şekilde koşarak sokak aralarında kayboldu
ALİ nin annesini babasını hiç görmedim evlerini dahi sormadım
ALİ koşup giderken söylediği söz aklımda kaldı
Amca ekmek paramız yok annem bize bir ekmek parası versin demesi
Ardından bakarken yine gözlerim doldu
Nasibin bol olsun ALİ dedim kendi kendime inşallah iyi bir adam olursun
Tamamen gerçek bir yaşam öyküsüdür saygılarımla
2002 Bornova İZMİR

Cebbar Korkmaz
Kayıt Tarihi : 5.8.2007 05:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


TAMAMEN GERÇEKTİR BU OLAY 1988 YILINDA YAŞANMIŞTIR YAZILIŞ TARIHİ 2002 DIR

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Esra Erdoğdu
    Esra Erdoğdu

    okurken dokundu yüreğime gözyaşlarım... Allah a duam Ali ler hiç aç kalmasın... açlıkla imtahan olmasın... paylaştığınız için teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Salih Çetin
    Salih Çetin

    güzel gül yürekli abim hayat madalyonunun arka yüzünde karşılaştığınız nice aliler her zaman sizinle veya sizin gibilerle karşılaşamıya bilirler umarım günün birinde ali ve aliler kimseye muhtaç olmadan yaşarlar saygı ve tebriklerimle

    Cevap Yaz
  • Deniz Şahinoğlu
    Deniz Şahinoğlu

    sevgili ustat
    daha ne aliler var ülkemizde.
    hele de renkli renkli lambaların yandığı güllük gülistanlık ülkemizde

    saygılar

    Cevap Yaz
  • Güney Coşkun Çömez
    Güney Coşkun Çömez

    farklı bir şekilde yaşamıştım bu olayı ve bende kaleme almıştım üstadım

    Tohumdu tüm umutların...Yeşerdimi bilmem.

    Delice yağan yağmurun altında
    bir çocuk dolaşmakta
    ağlamaklı gözleri yağan yağmurdan
    daha etkili

    sonradan öğrendim kimsesizmiş
    hayatı tek başına öğrenmiş
    çiçek satmakla geçinirmiş
    ayağındaki ayakkabılar ise oldukça eskimiş
    yanıma çağırdım
    sıcak çay içimi sohbet ısmarladım
    sordum adın ne senin diye
    ''umut'' dedi
    sırılsıklam olmuş haliyle
    derinden gelen bir sesle

    ailesini sordum
    gözleri dolu dolu yağmur misali
    anlatamadı hiç görmediği anası, babasını..
    nerde kalırsın nasıl yaşarsın dedim
    kendince anlattı yaşadığı mekanı
    sanırsın,boğaza nazır bir köşktü
    benimse aklımdan sadece
    virane bir şehir geçti

    yaşam nedir diye sordum
    kafasını salladı
    birincisi kavga dedi
    ikincisi hayal…
    hayallerimi anlatsam bile anlamazsın sen dedi
    sonra yağmur dindi
    güneş yeniden göründü
    karanlık bulutların ardından
    ben gideyim dedi
    satacak çiçeklerim var ….

    hepsini almak istedim
    alınmasını,kendisine acıdığımı hissetmesini de istemedim
    sıkı bir pazarlık yaptık
    sonrada anlaştık
    tek tek avucuna saydım paralarını
    onunsa yorgun gözlerinde saklayamadığı gururu
    çağırdım ''Umut'' diye
    seslendim ardından
    ve elimdeki çiçekleri
    gözlerindeki gurura bakarak hediye ettim
    ve son cümle olarak
    sen bu hediyeye layık
    bu dünyada yaşayan yegane insansın dedim...

    şimdi ner de kimbilir
    hayatın kaçıncı evresinde yüreğinde ki umutlarla
    nerde gizlidir.

    Tohumdu tüm umutların...Açıldımı bilmem.

    ''umutların gerçek olsun umudum''

    Güneyce Yakılanlar

    güzel paylaşımın teşekkürler...güzel yürekli insan..

    Cevap Yaz
  • Birsen Budak
    Birsen Budak

    uzun zamandır gözyaşlarım akmamıştı duygularım zayıflıyor diye üzülüyordum dizeleri okurken yağmur gibi aktı elinize sağlık nice aliler var o durumda en güzel iş vermekti onuda yapmışsınız devletin görevini hafifletmişsiniz saygıyla eğilmeleri gerek

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (45)

Cebbar Korkmaz