Ümit tükenince hayat yolunda
Kazmaya, küreğe, bele alıştım
Bir de baktım ki yolun sonunda
Nasırlı patlamış ele alıştım.
Kazma, kürek belle ölürüm sandım
Çok konuşsam ben de bilirim sandım
Gittiğim her yönden gelirim sandım
Yoğurdu üfleyen dile alıştım.
Genç Aşık alnının terini yerken
Bu gönül usanır yorulur erken
Çağlayanlar gölde durulur derken
Boz bulanık akan sele alıştım.
BOLU; 1994
Savaş SarıkayaKayıt Tarihi : 24.10.2008 09:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1994 Yılında Bolu'da bir kooperatifin muhasebe işlerine bakıyordum. Kooperatifin temeli kazılmıştı. Temelden su çıkıyordu. Suyu kesmek için teleme kireçli taş döşenecekti. Çorum' dan Bolu' ya çalışmak için gelen işçiler taşları zemine döşüyorlardı. Benimse bir miktar borcum vardı. Taş döşeme işinde iyi para vardı. Yevmiye bayağı iyiydi. Kooperatif başkanına ben de çalışsam olur mu diye sordum. Kabul etti. Muhasebe işini akşamları yürütecektim. Çalışmak için çukura indim. İşçiler bana daha önce çalışıp çalışmadığımı sordular. Çalışmadığımı söyleyince 'Kazmayla sen taşları yumuşat. Bu kolay bir iş' dediler. Kazmayı elime aldım. Her vuruşumda kazma bir sağa bir sola gidiyordu. Beceremedim anlayacağınız. Sonra kürekle doldurma işini verdiler. Onu da beceremedim. Kürekle taş doldurmak çok zormuş. Sonra el arabası ile taşıma işini verdiler. Tahta üzerinde el arabası ile taş taşımak kolay değildi. Sağa sola yalpalayarak el arabasını bir kaç metre sonra devirdim. Temel çukuru çok sıcaktı. Kan ter içinde kaldım. İşçilerden biri 'Sen bize bir çay demle, hem dinlenmiş olursun' dedi. Çayı demledim, getirdim. İçerken sohbete başladık. Ben üniversite mezunu olduğumu söyleyince yaşlı bir işçi başladı ağlamaya. Amca niye ağlıyorsun diye sorduğumda 'Görüyorsun bu iş ne kadar zor bir iş. Ben bu yaşıma rağmen gelip elin gurbetinde üniversitedeki çocuğum için çalışıyorum. Demek benim çocuğum da benim gibi taş mı taşıyacak. Yazıklar olsun. O zaman ben bu zahmeti niye çekiyorum. Okumanın değeri bu mu? ' dedi. Tabi ben de ağladım. Diğer işçiler de. Her okuyanın böyle olmayacağını söylesem de nafile. İşçi epey bir zaman ağladı. Sonun da işe alıştım. Patlayan ellerim nasırlaştı. İşçinin ağlaması beni çok etkiledi ve bu şiirimi yazdım.
Sevgili kardeşim : Savaş SARIKAYA,
Şiiri de hikayesi de muhteşem olmuş. Beğenerek ve saygı duyarak okudum.
Tebrik eder başarınızın devamını dilerim. Bu güzel şiirinizi ve şiirdeki ustalığınızı Tekirdağ'dan gönderdiğim İkinci Tam puan ile selamlıyorum.
Yuvanızda huzur ve mutluluk güzünüzde gülümseme hiç eksik olmasın. Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
İrfan Yılmaz.
TÜM YORUMLAR (12)