Alışılır yokluğunada,
Hint kumaşı degildik ikimizde nasılsa,
Alışılır alışılır mutlaka bu yıldırım kokusunada,
Tasalanma dağılacak bu kara bulutlar,
Temizlenecek elbet gökyüzü,
Sen gideli ustalaştım acılarda,
Boğulmalarda ustalaştım,
Alıştım incinmelere,burkulmalara alıştı yürek.
Varsın ateşimiz kalsın gönül,
Varsın ayazla yıkansın tüm odaları,
Yağmur yine öpüşecek toprakla nede olsa,
Nede olsa ayışığı karanlığı yine yenecek,
Kaygılanmak yersiz kapıdayken bahar,
Büyütmek korkuyla yüreği,
Endişelerle beslemek ömrü yersiz,
Yersiz bu çaresiz çığlıklar.
Bırak yok sayılsın sevişmeler,
Hüzün koksun biraz türküler,
Güneş terletiyor ya göğü oda yeter,
Sen kapat gözlerini ıssız gecelerde,
Yıldızlar ışıklanacak ya yine,
Alışılır elbet;
Gülüşüne nasıl alışıldıysa,
Gidişine de alışılacak,
Patlasa da şimşekler göğün etini kanatıp,
Yağmur yüklendi mi bulutlar dinecek sancısı yaranın,
Güvercinlerin tüy dökmesi birşey değil,
Bahara kanat açacak binlercesi,
Alışıyor herşeye insan biraz,
Yokluğunada alışıldı az biraz,
Düşlemek gözlerini haziranda ne kadar uzak artık.
Örtülsün tüm kapılar,
Demir kilit vurulsun pencereye ne fark eder,
Söndü artık yürekten nefese kadar yakan ateş,
Dindi haykırışların sızısı,
Azat edildi hapislikler,
Kırık dalların yükü ağır olmaz,
Yenildi içimdeki cehennemin,
Yenildi kıyametinin gaddarlığı,
Arafta durmuyor,
Yıkıntılarda değil artık beden.
Yenildi karanlığın mezarlık havarileri,
Yok artık bütün umutları kurutan boşluğun,
Her üşümenin ardından hayallenmek yok artık gözlerine,
Biraz unutmaktır bu seni.
Kayıt Tarihi : 30.6.2014 22:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!