Alışkanlık olmuş artık bende yalnızlık.
Sıkılıyorum birlikteliklerden.
Arkadaşlardan, yanımdakilerden.
Yalnızlık, yalınlıkla beraber mutluluk veriyor artık.
Ne tenime dokunulması, ne de öpülerek uyandırılmak istemiyorum.
Yalın bir şekilde sürdürüyorum zamanın çizelgesini.
Gezdiğim yerler alıyor yalnızlığımı üzerimden.
Sıcak, soğuk, iyi, kötü farketmiyor artık.
Ne olursa olsun diyorum, yoluma devam ediyorum.
Aldırmıyorum, umursamıyorum hayatı.
Günlerin teker teker geçişi canımı sıkmıyor artık.
Hedeflerimi toplayıp çöpe attım.
Sonra hepsini yaktım.
Geri dönüşüme katkı sağladım.
Artık daha iyiyim.
Terkeden sevgililer, beğenmeyen insanlar veya
buna benzer şeyler kalmadı etrafımda.
Ben böyle de mutluyum artık.
Kendime bile itiraf edemediğim bir şey hariç,
hiç bir şey sıkmıyor canımı.
İtirafım içimin kendiyle hesaplaşması...
ne olduğu, ne olacağı konusundaki kararsızlığı,
yalınlığının karmaşası...
alışılmış artık yalnızlık, değişmez bu vakitten sonra...
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla