Alışılmadık (p)ekiştirmeler

ALIŞILMADIK (P)EKİŞTİRMELER
Apaşığım sana işte!
Kabahatse yanmayı seçmek
İçmek sonsuz acıyı kabahatse
Yapyanık eden nazarın suçu yok mu sence?
Ruha dokunan gülüşler saçan sen
Küpkül etmişken sinemi
Perişan hayallere savura savura
Dolarken yağlı ilmiğe her zerremi;
Supsuçlu olan sensin işte!

Yipyitik umutlarım şimdi!
Aldığım her soluğa,
Neşter vurunca derbeder edecek
Kapkanayan yaralar sundun bana.
Apacı bir kıyameti bir sırça kâsede
Şerbet diye sundun üstelik…
Ben içtim senden geleni seve seve,
Sen çekip gittin dopdonuk adımlarla
Ve her şeyimi yopyok eden sensizlikle.
Işıkları kurumuş bir sensizlikte ferda…
Küpküs bir yağmur yağacak şimdi!

Dapdalga hüznün vurdu yine
Kıyısını yitirmiş gönlüme.
Eşsiz bir hicran, epeşsiz…
Ölçüsüz bulandım özlemine habire.
Kurşun döküp
Gökyüzünü süsleyen her şeye,
Üzerime aldım yıpyığın zifirilikleri.
Efsunladım tabiatı,
O tedirgin kâinatı böylece
Ben böyleyim işte,
Benim sevdam böyle:
Karanlıkları toplayarak aydınlatırım özümü.
Epeğri sanılan bir yola gizlerim doğrularımı,
Doğru ve kıpkırık aşkımı.
Benzersiz bir şevkle beklerim ölümü.
O ölüm ki
Fani ömrün mutlak düğünü.
Zaten depdeste ede ede tükettim zamanı
senle dolu anıları olan zamanı
Ölümün sonrasında dahi
Öpölü esirin olacağım yine…

Kepkeskin bir sevda ayrımı bırakıyorum geriye!...
YUSUF GÖKBAKAN