İnsanların birbirlerine selam vermemelerine,
Yüzde dost kalpte düşman olmalarına,
Menfeat için olan birlikteliklere, yapmacık gülücüklere,
Yetimin malına, dulun namusuna göz dikenlere,
Dostlukların pamuk ipliğine bağlı olmalarına alışamadım.
Akrabaların akrep olmasına, yılan gibi sinsice sokmalarına,
Altmış yetmiş yaşındaki bir adamın, torunu yaşındaki kıza kötü gözle bakmasına,
Allahı unutup, fani dünyanın geçici nimetlerine tapanlara,
Çocuklarına vicdanı, merhameti, aşılamayanlara
Allahı ve Resulullahı anlatıp, beni ağlatan ama kendilerinin ağlamayışlarına alışamadım.
Baş rollerde oynayan artistler gibi, rollerini iyi yapanlara,
Bunlarla aynı mekanlarda yaşamaya, alışamadım.
Evladın, ebeveyinlerini ömürlerinin ahirinde, yaşlılar yurduna bırakmalarına,
Babaların evlatları arasında, adaletli davranmayışına,
Sofralarda bereketin olmayışına, tonlarca ekmeklerin, çöplüklere dökülmesine,
Zenginlerin zekatını vermeyişine, fakirin haline şükretmeyişine, alışamadım.
Cimrilerin cimriliklerine, ve kendi mallarını yememeyişlerine,
Bellerinin büküleceğini, dişlerinin döküleceğini, düşünemeyişlerine,
Gözlerindeki ferlerin, azalacağını tasavvur edememelerine,
"Kefenin cebi yoktur" cümlesini unutup, zenginlikleriyle övünenlere,
Durmadan kalp kıran, duygusuz ve ruhsuz olanlara, alışamadım.
İnsanların buz gibi olmasına, günaydın demeyişlerine,
Birbirlerine kin beslemesine, buğz etmesine ve candan olmayışlarına,
Uzun gecelerde yalnız kalmaya, sabahlara kadar derin derin düşünmeye,
Sevip de sevilmemeye, vefasızlığa, insanı hor ve hakir görmeye,
Menfaati için, Allah’a değil, kula kul olmaya alışamadım.
3/11/2004
İbrahim Halil DemirKayıt Tarihi : 29.8.2006 14:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!