1981... miadı ne kadardır bilinmez...
Gecenin bitmeyen kaçıncı yarısındayım
Üsküdar’da martıları zehirliyorlar
Dört yanım leş kokuyor.
İstanbul üzerime yürüyor bazen
Bakır tenli çığlıklar düşüyor sulara
Beton kafesler içinde can veriyor kuşlar
Hayatın yırtık yerine nakış işleyen o çocukların
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Gecenin bitmeyen kaçıncı yarısındayım
Üsküdar’da martıları zehirliyorlar Alisa
Dört yanım leş kokuyor.
İstanbul üzerime yürüyor bazen
Bir ahımla ayaklanıyor Marmara
Üşüyorum.
içerikte yalnızlık imzada siz olunca okunası bir şiir çıkmış..
tebrik ederim...
'İÇ DUYGULARIN KARMAŞASINI ÇOK GÜZEL ANLATMIŞSINIZ..KUTLARIM'
çok hüzünlenerek okudum hüzünlü şiirinizi
kaleminize sağlık
müzeyyen başkır
yalnızlık derin bir yara.. yalnızlık bir martı çığlığı... yalnızlık sensizliğin adı... kutlarım yüreğine sağlık güzel yürek...yalnızlık uzak olsun hayatından:)
Kimlerle oturuyorsun sofraya
Kimlerle gülüyorsun
Kimler dokunuyor bedenine
Terliyorsun, kokular sürüyorsun
Okuyorsun, rüyalar görüyorsun…
Sen kimleri seviyorsun.
ne kadar zor olmalı bu dizeleri içindeki bu duyguları kağıda dökmek ..ama o kadar doğal ve akıcı olmuş ki etkilenmemek mümkün değil..tebrikler çok harika...
Ağlarım, ağlarım halime
Tıp bir milim ilerleyemedi çağlardır
Mecnun ne ise ben o’yum işte
İzmarite boğuluyor uykularım
Her yağmur yarışıyor gözlerimle
Kalabalıklar içinde ücra
Bir yer beğeniyorum kendime ......
şiirinizi tümü çok güzel ....harika ifade edilmiş duygular..çok zamandır bu kadar güzel bir ayrılık şiiri okumamıştım...çok beğendim....kutlarım.
Farkli bir ses, farkli bir yorum. imgeler harika. tebrikler ve basarilar.
''Ağlarım, ağlarım halime
Tıp bir milim ilerleyemedi çağlardır
Mecnun ne ise ben o’yum işte
İzmarite boğuluyor uykularım
Her yağmur yarışıyor gözlerimle
Kalabalıklar içinde ücra
Bir yer beğeniyorum kendime ''
Niçe' nin nostalji olarak beni etkileyen, kitap adı , rumuz olarak almanızı beğendim. Umarım bu tür bir çalışmanızda olur.
Çalışmalarınız bir usta işi oluşu fikrini hemen ele veriyor. Keyfle okuyacağım bir çalışmana benziyorsunuz. Çalışmanızdan bu izlenimi aldım. Tam puan desteğimle selamlar...
Aslında yalnız değilsin be dostum!..İşte şimdi ben de ağlarım...Tebrikler...İyiki varsınız...
Harika bir şiirdi kutluyorum o duygulu yüreğini şair.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta