Alıp başını gitme demiştim sana

alıp başını gitme ne olur
bavulunu al
terliğini götür
diş fırçanı da koy çantana

aklın burada kalsın
unutma beni ne olur
bana ait olan şeyleri de al istersen
canın sağ olsun
senden değerli mi demiştim
bir keresinde sen bir yere giderken
gülmüştün

sonra bir gün
alıp başını sessizce
hiçbir şey götürmeden gidiverdin
ölmüştün

anıların kaldı elimde
cam kenarındaki çiçeklerde görüyorum seni
komodinin üzerindeki aynada
buzdolabına yapıştırdığın çıkartmalarda

kokun kalmış yastığında
burnumun kemiği sızlıyor
gecenin bir vakti uyanınca
yanımdaki nefesini hayal ediyorum
yüzüme yapışan saçlarını

sesin yankılanır gibi hafifçe tavanda
titriyor yüreğim

çorapların çıktı koltuğun altından
süpürürken
birbirine ekledim

banyo kapısında yan yana bornozlarımız
ayrılmasınlar diye kullanmadım hiç
her gece
giyinip çıkarsın belki diye bekledim

12 şubat 2017