Padişah ıı.Murat Han,bir gün devlet adamlarıyla,alimler,dervişler ve ahlak konularında sohbet ederlerken der ki; 'Merak ediyorum,alimler ve dervişlerin özellikleri ne ölçüde benzeşir,ne ölçüde farklıdır? Bunu nasıl anlayabiliriz? ' Huzurdakilerden birisi; 'Hünkarım' der,'bunu anlamanın yolu alim ve dervişleri bir araya cem edip gözlemde bulunmaktır.Anlatılanlar yanılgıya sebeb olabilir.Herkes kendi gözlemine göre en doğru cevabı bulacaktır.'
Padişah tebdili kıyafet eyler ve hemen o akşam yapılacak olan alimler dervişler toplantısına katılmak üzere toplantı yerine ulaşır,kapı yanına durur.Amacı gelenleri gözlemlemektir.
Padişahın yoldaşı da kapı önüne durarak gelen alim ve dervişleri karşılar.Ama hepsine de bir soru yöneltir.
'Affedersiniz,bir şey öğrenmek isterim.Gelen alimlerin içinde en büyüğü kimdir? Söyler misiniz? '
'-Benim en büyük olduğumu söylüyorlar.Ben hepsinden bilgiliyim.' der birinci sıradaki alim.Kibir gurur abidesi gibidir.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman