Namazsız ezanla başlayan ömrüm, ezansız namazla bitecek bir gün..........
bir çocuk oldum Filistin'in dar sokaklarında
yüreğim üşüdü, ellerim ve ayaklarım da....
kan revan içinde bir kadın yatıyordu
tam ortada! ...
küfür kokusu kalıyor ardından gidenlerin
Ben, bulutsuz gözlere hasret kalan
Çocukları önemsedim..
Öldüğümde sahra kaderli gözlerim
Onların olacaksa...
İşte cesedim! ! !
Şair en güzel şiirini meydan-ı mahşerde yazar
Belki şefkat işitir kimbilir belki azar
Konusu nedamettir yazmaz İstanbul'unu
Çünkü o dem izleyecek dünyadaki rolünü
Şair en güzel şiirini ölüm anında yazar
seni tanıdığım gün son arzumu sordular
dikeni gülden alıp teraziye koydular
gül dikensiz, kalp umutsuz yarımdı
zaten idam edilen umutlarımdı
seni tanıdığım gün son arzumu sordular
' ölürsem gözlerimi kapatmayın
baksınlar güneşe aşmadan
ve kamaşmadan.'
Ey! Geceme güneş gibi doğan kadın.
hüzün, çile, gurbet, sabır ve onur
yüzünden okunur
ve bir adam düşün ki
sevdiğine ancak
rüyasında dokunur
'bitti' son şarkımızın güftesi
bitti senin için beş yılın çilesi
şimdi dinlediğim bu şarkının bestesi
giderken bıraktığın üç-beş ayak sesi
Onikiye çeyrek var.
Sayamadım bu kaçıncı limonlu çayım.
Hiç erimeyecek miydi saçlarıma yağan kar?
Yoksa yarım kalan rüyada mıyım?
Onikiye çeyrek var
Askıya aldım geleceğimi
Ölüm arefesinde keşkelerle doluyum.
Ummana bıraktım son gerçeğimi
Yalan bildiklerimle daha mutluyum!
Saçımdaki aklar benden bîhaber
Nisan yağmurlarıyla yıl başındayım
Güneşin gülümsediği yorgun bir gece
Üç buçuk asırdır ben buradayım
Otuz şubat'ta doğmam zaten bilmece
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!