Her geçen tabutta beni götürüyorlar
Senden ayrıldım ayrılalı.
Her geçen gün bir ayni musalla taşlarındayım,
Her gün bir kere daha kılınıp duruyor namazım,
Sen nereden bileceksin ki; elkızım? ..
Ellerkızım? ..
Nasıl bir derttir bilir misin;
Yaşarken ölümü tatmak zamansız zamansız?
‘Ben varım’, ‘Ben ölmedim’, ‘Yaşıyorum’ Diyememek,
Göz göre göre indirilip durmak körpe masalara,
Tahtalanmak, örtülmek, kapatılmak, gömülmek,
Sonra bir kere daha ölmek için
Dirilmek?
Sen sevdanın böylesini nerden bileceksin,
Senin bileceğin, Kerem ile Aslı ‘nın sevdası,
Ferhat ‘ın dağları delmesi Şirin için
Veya Mecnun ‘un çöllerde düşmesi,
Bilemezsin ki; onlar benim karasevdamın
Köy hikayesi.
Ne canımın tadı kalmış, ne ömrümün lezzeti,
Canım da, ömrüm de çarmıhlarda günaşırı;
Canımın ellerinde çiviler,
Ömrümün ayaklarında prangalar
Ve tam alnımın ortasında karasevdamın bedeli,
Etlerimi didikleyecek alıcıkuşları bekliyorum
Gittin gideli.
(Hikmet BARLIOĞLU (1933-2003) 'nun
GÜVERCİN isimli Serbest Şiirler 'inden > 17-18/100)
Kayıt Tarihi : 11.4.2005 12:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsmet Barlıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/04/11/alicikuslari-bekliyorum.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!