Melekler sarar seni, umuttan kundaklara.
Yüzüne serperler tüm iyilik dileklerini
Getirip koyarlar incitmeden...
Bir başka meleğin kucağına seni.
Hoşgeldin bebek
hoş geldin de,sakın aldanma!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Merhaba şiir dostum Bülent ARKAN Bey,
Ben de düşündüm , kuşları çok seven ben, bu canavarları, alıcı kuşlara benzetmemdeki haksızlığı...
Kuş kılığına girmiş, bu canavarlar diyelim..
Çok teşekkür ederim katkınıza. Güç oldu bana. Güzel bir gün dileğimle, saygımla , selamlar.
Merhaba Deniz ERCİVAN Hanım, adınız dilime çok yakın geldi. Oğlumun adı da Deniz :)
Emeginize , gönlünüze sağlık. Teşekkür ediyorum size. Güç kattınız bana. Evet kuşlar adressiz bulurlar yollarını...
Güzel bir hafta sonu dileğimle segviler, selamlar.
Çok teşekkür ederim Şiir Dostum Talat SEMİZ Bey,
Emeğinize, gönlünüze sağlık.Güç kattınız bana.
Ne yazık ki, bebekler doğacağı yeri seçemiyorlar. Bebek dünyanın en masumu...İşte o yüzden de, A. Behramoğlu 'nun deyimiyle 'Bebeklerin Ulusu Yok..'
Tekrar teşekkür ediyorum. Sizi saygımla selamlıyorum.
Alıcı kuşlar eti yenmez derisi giyilmez ne isterler bu çocuklardan bu canavarlar bilmem ki bunlara alıcı kuş demek bile içmden gelmiyor kuşlara hakaret olur zira alıcı kuş karnı aç olduğu için ihtiyacı kadar avlanır . Bunlar öylemi bunlar bir hiç uğruna kendi cinsini telef ediyor vahşi hayvanlar bile kendi cinsine saldırmaz .Duyarlı yüreği ve şiirinizi tebrik ederim.
Neden dünyaya tertemiz gelen bebekleri çirkin insanlar kirletirler? Neden dünya bu kadar kirlidir? Yaratılmış insanın yanına bir de şeytanı yaratmak, insanın ayağına çeleme takarak onu yanlış yönlendirmek, suç işlemeye yatkın kılmak kim tarafından istenmiştir ve niçin? Tanrı özenle kendi suretinde yarattığı ve ona 'eşrefli mahlukat' ( en kutsal yaratılan ) demiş olmasına rağmen insanların suç ve ceza işlemeleri sonucu kendi güç ve kudretini göstermek için bir neden mi aramıştır? Aslında saygın inanç kaynağımızda; Tanrı'nın eşi ve benzeri olmayacağı, zamandan ve mekandan münezzeh ( hariç ) tutulduğu, kim, öfke, öç alma duygularıyla Tanrı'nın hiç bir ilgisi bulunmadığı, inanma tutkusunun sadece bir sevgi meselesi olduğu, Tanr'yı kul kertesine indiren ve onu insanlar gibi konuşturan anlayışın din-iman anlayışı değil, özel yetkinliğinin peşinde koşan saçma şeriat düşüncesinden kaynaklandığı bilinen bir gerçektir. Bebekler şeriat ucubesinin olmadığı bir başka dünyaya gelmiş olsalardı yaşamlarının sonuna kadar tertemiz kalacaklardı. Ben böyle düşünüyorum...
' Ne kadar gaddar, ne kadar hain oldu insanlar?'______________ Evet Naime öğretmenim, bir cana kıymak nasıl kolaylaştı.
Aklım almıyor, canını kurtarmak için çırpınan insana , sahte can yeleği satmanın gaddarlığını.
Varlığın bana güçtür hep canım arkadaşım. Güzel geçsin günün. Teşekkür edrim emeğine. Sevgimle , selamımla..
Hoş geldiniz,şiir dostu Sn. Mahmut ÜNSAL Beyefendi. İşte bu tesadüfen gelmeler ,daha bi mutlu ediyor insanı. Evinize kutlu bir misafir gelmişcesine. Sağ olun efendim. Şiire kattığınız güce, kuvvete.
'Bizler ebeveynler olarak keşke en azından o masum meleklere yalanın sahtekarlığın,riyanın,çıkarcılığın olmadığı mutlu yaşayabileceği bir dünya hazırlayabilsek'_________
Keşke..Keşke var olan değerleri de koruyabilsek.
Güzel geçsin gününüz. Saygımla , selamımla...
'Doğmak ve ölmek hiç birimizin elinde değil'___________ Çok doğru..Ama ,Allahın verdiği canı almakta ustalaşanlar, ne yazık ki göz ardı ediyorlar ,bu gerçeği.
Ne diyelim, iyilerin gücü hep galip gelsin. Bu olsun umudumuz.
Çok teşekkür ederim Ömer Bey.Güç kattınız şiire. Güzel geçsin gününüz. Selam ile.
'keşke dünyayı bütün çocuklar için cennet yapabilsek, oysa onların istediği cennet sadece mis kokan anneleri, onu bile çok görüyor bazıları.'_____________
Ne yazık ki durum bu sevgili Zeynep Eliçora can..Dileyelim bir gün ,'sevmesini bilen çocuklar' dünyayı değiştirsin.Tutunacak tek dalımız bu.
Emeğine , gönlüne sağlık arkadaşım. Şiirime güç verdin. Çok teşekkür ediyorum. Sevgimle , selamımla.
Son iki yıl içnde 20 bin göçmen çocuk kaybolmuş Zeybek Hocam. İşte alıcı kuşlar, işte organ mafyası, işte fuhuş çeteleri..Böyle bir dünyaya nasıl getirilip,konur ki, kar tanesi kadar beyaz ,masum bebekler..Bir de öbür yanı var, bebekler gelmezse dünyaya, umutsuz ne yaparız. ?
Çok teşekkür ederim öğretmenim. Güç kattınız şiirime. Emeğinize sağlık. Güzel geçsin gününüz. Saygımla , selamımla.
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta