Bir beni bir de güneşi alda koy koynuna
Olurya üşütürsem seni, ona sarılırsın
Bir beni bir de ay'ı alda koy koynuna
Olurya Karanlıkta bırakırsam seni ona bakarsın
Bir beni birde en güzel kokulu gülü alda koy koynuna
Olurya kokumdan bıkarsan onu koklarsın
Ne günler gördüm.
Buzun her zaman soğutmadığı,
Aynı zamanda ateş gibi yakabildiği
Gözlerden sadece göz yaşının değil
Aynı zamanda kanında akabildiği
Tuzun sadece yemeklere tat değil
Çok soğuk sevdiğim...
Kuşlar, ağaçlar, çiçekler
Gökyüzündeki ay ve yıldızlar üşüyorlar.
Senin ellerin üşür hep...
Çok soğuk sevdiğim...
Kuşlar, ağaçlar, çiçekler
Işığı rüzgarda savrulan saçlarında alıyorum;
Işıksız kaldım.
Saçlarını savur biraz.
Aydınlığı gözlerinden alıyorum;
Karanlıkta kaldım.
Bak biraz
ben bir ömer bilirim hayyam'dır
şarap içer şiirin ar damarından
bir gözleri var göz
ağzı o biçim ağız
şerha bağladı mı kırılır bismillahı
üzüme durmuş bütün salkım
roman kalınlığında uykusuzluklar biriktirdim
lamba ve cümle arası bir gidip geldi gözlerim
indim kuyu dibine seyran eyledim geceyi
beni harlayan düş vardı kırık kanatlar vardı
neye derdimi eylesem eski dert çıkıyordu
tenha sıcaklık öylesine durdu başucumda
trenleri iptal bir kente sürüyorlardı
istasyonlar iyiydi
bavulu kitap gibi taşıyordum
vagonlarda eşya sevinci
odalar iyiydi
pencereler iyiydi
nalsız atlar dağcıl ve kişnek
gözleri tay sürümü
taylandılar yabani kapılardan
alıp kuyruklarını gittiler sonra
sallayıp boş bir başak gibi
vadesi tamam yön kırıp
l.
benim bir sokağım var
çocukları da var
ve hâlâ var
ödevlik mızıka çalıyorlar
beni yalnızlık vurmuştur
pınar gitme
kendimden utanarak yoruldum
dikili ağacım yok dikmeye dair çaba da
ağacı olduğum kim varsa övünmesin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!