Eve yeni geldim.
Soyundum duş aldım.
Şömineye odun attım,
Kilimin üstüne uzandım,elimde bir kadeh,
Seni düşünüyorum…..
Yanan ateşe baktım,
Adını gökyüzüne yazdım.
Sevenler okusun diye,
Bulutları kaldırdım aradan,
Adın görünsün diye.
Sen aysın ben hüzün.
Mum alevi gibi yüzün,
Yüreğimin zindanın dan yazıyorum sana.
Gülüm merhaba.
Dipsiz bir kuyunun içinde odam.
Penceresi olmayan duvarları kireç tutmayan,
Pusulası sensizlik olan hücremdeyim şimdi.
Sensizliğimin zindanından,
Dün gece gökyüzünden baktım sana.
Bedenim yeryüzünde,
Sana olan aşkım gökyüzünde asılı kaldı.
Karanlık dünyamın ayı sensin,
Kaybettiğim masumluğumun aynası sen.
Sensiz alışamadım gecedeki karaya,
Çare yok yokluğunda ki yaraya,
Alıp koysalar da bi saraya,
Beni yalnız Azrail araya.
Ben odundum sen ateş,
GÖNLÜMDE TANRIYA EŞ.
Gecenin tam ortası,
Debreşen yalnızlığım mı yoksa,
Karanlık odamdaki sensizliğim mi,
Uzun zamandır böyleyim.
Masamda bi mum çaresiz yanıyor,
Kalemim HEP seni YaZIyor,
Yoksun ay yüzlüm,
Ömrüm,
Rüzgar gülüm.
Uğruna ölümlere gidip geldiğim.
Bu gün Pazar hava kapkara,
Okyanus yırtılmışçasına,
Aşk bembeyaz peçeteden yapılan bir güldür.
İlk kavgaya kadar muteşem bir gündür.
Tenin tene sindiği kokulu bir ömürdür.
Aşk son nefeste bile hatırlanan,
İlk kalp çırpıntısıdır.
Dostum.
Yeşile sevdamız var bizim,
Kahverenginin içinde büyüdük,
Tonlarında seviştik biz.
Maviyi gördüğümüzde ise,
Yeşil ve kahverengiyi gözledik….
Avuçlarım kanıyor.
İçim kadar ağrımıyor.
Yaram var kapanmıyor.
Kafamda ziller çalıyor.
Etim tırnaktan ayrılıyor.
Gök yarılıyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!