Şu yaz bahar aylarını
Çiçek açmaz dağlarını
Tozlu tozlu yollarını
Özlüyorum senin iğde
İğde iğde güzel iğde
Erdem insan gelip beni dövse
Sillesi tokatı bana akıl verir
Cahil gelip bana gül verse
Dikeni yüregime hançer olur
Erdem insan bir diken verse
Geleceğim demiştin
Bana sen bir yaz günü
Son bahar geldi geçti
Tutmadın bak sözünü
Hadi gelde göreyim
Hasret kaldığım yüzünü
Mevlam mutluluklar versin
Dileğim hep yüzün gülsün
Sana acı keder uğramasın
Akmasın gözünden yaş.bebeğim
Sevdiğin seni sevsin
Yine kar yağıyor
Başımıza
Deli poyraz esiyor
Dışarda
Çoluk çocuk üşüyor
Odun köz yok ocakda
Yaktım bugün kazma kürek
Sökemedim mertek direk
Muhtaç ettin beni tezzeğe
Odun yüklü kahpe felek
Bükülmüş bükülmez bilek
Bugün yine yolculuk var
Bilmediğim diyarlara
Nazlı yarimin hasreti
İçerimde olur derin yara
Eser ayrılığın yeli
Taşınmaz taşları koydun yüküme,
Sırtıma kırbaçlar vurdun vefasız,
Kuru diye zehir döktün köküme,
...Dalıma baltalar vurdun vefasız.
Sabah erken kalkar yola düşerim,
Akılsız baş yorar kendini
Bulur yanlışa giden kervanı
Kalmaz ayağında dermanı
Yorulur anlamaz akılsız baş
Dar olur ufku akılsız başın
Kafam bozuluyor bu gidişe
İçmek istiyorum büyük bir şişe
Mazimi gömüp derin geçmişe
Bugün oynamak istiyor gönlüm
Masaları yıkıp
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!