Ne zaman kalemi alsam elime
Yaralı gönlümün ekseni kayar
Nameler dizilir yaslı dilime
Her sözün beşına tek onu koyar
Yüreğimde yangın çıkarır gece
Kuş kadar olupta yuva kurmadın
Kör olası ancak çenen var senin
Bal ile kaymaklı yerde durmadın
Sarp bir dağa giden yönün var senin
Şu koca dünyaya sığmıyor başın
Boş yere kızarak ucuz şarabı
İçerek hayattan koptun Franco
Bak giyemez oldun temiz çorabı
Hamarat hanımı teptin Franco
***
Sana kardeş dedim babamız adem
Yürekte bıraktı silimmez izleri
Geçti gitti yıllar hala duruyor
Boşuna söyledim güzel sözleri
Yarin ettikleri kalbimi yoruyor
Elinde bir deynek dağda dolaşır
Beynimi sorarsan, çakılı dolu gardaş!
Bütün gece düşünür, sabahları ne yatsın.
Ar namısı bırakıp, ortalıkta dolanan,
Nice şerefsiz varken, şerefliler ne yapsın.
Aşk kokusu alınca yüreği çok hızlandı
Baktımda yaslıyıken gülümsedi kara kız
Bana yaklaşmaya önce korkup nazlandı
Sıktımda ellerini ferahladı kara kız
Endamıyla farkı yok yeni taze gelinden
Sarp’a sarmış senin bütün işlerin
Diyeyim hatanı başta be usta
Sebebi sevdan mı dökük dişlerin
Hep hayatın geçmiş boşta be usta
Kimse dinlemiyor artık sözünü
Düşündükçe öykümü
Daldım böyle perişan
Kabus ile uykumu
Böldüm böyle perişan
Sevda yordu başımı
Zamandır bu hızlı geçer
MEVSİMLER GERİYE DÖNER
Yüreğim hasretin içer
GÖZLERİM DEREYE DÖNER
Şu gönlümü verdim sana
Gönlümde eskiden sen vardın gülo
Gittiğin o günden beri
Boş duruyor gelip giren olmadı
Gönlümün penceresi perdesiz kaldı
Kızgın güneş vursada içeri
Sen olmayınca yerdeki laminat küflendi
Üstat kalemine yüreğine sağlık,güzel bir şiir olmuş