O zamanlar,
Yokluk yıllarının sonlarıydı
Köyün birine tayini çıktı Ali öğretmenin
Kasabadan bindi brandalı resmi cipe
Dağ bayır engelleri aşarak
Epeyce meşakkat sonrası ulaştı köyün meydanına
İhtiyarlar şaşkın, köy kahvesinin avlusu şaşkın
Bakınıyor sabah mahmuru gözler
Öyle ya,
Kravatlı insan pek gelmezdi ki köye.
Dedi ki,
“Köyün yeni öğretmeniyim ben, adım Ali”
Dediler “hoş gelmişsin”
Kısa halleşme, tanışma hoş beş sonrası
Seslendi muhtar mahcup ifadeyle
“Gidelim mi muallim bey? ”
Kısa bir yol ardından vardılar barakadan bozma dersliğe
Kapısı demir, devasa kilidi pas tutmuş
“Burası mı? ” dedi sessizce muhtara
Cevabı beklemeden daldı içeri
Biri küçük, biraz da büyükçe iki derslik
Harçlı inşaat tahtalarından bozma sıralar
Kara tahta desen, gerçekten kara ve kirli
Soba var borular delik, kömür desen hak getire
Sıralar sessiz, birkaç erkek öğrenci, hiç kız yok
Tebeşir yok, silgi yok, zor yıllar o yıllar
Elektrik henüz gelmemiş köye
Karanlıkla birlikte uykuya dalıyor zaman.
Çok çileler çekti okulun tamirinde
Esnafa çok dil döktü Ali öğretmen
Kopardığı malzemeyi sırtında taşıdı okula
Yapacağı her şeyi tek tek sordu ihtiyar heyetine
Omuz verdi ihtiyarlar
Dilleri döndüğünce yardım ettiler.
Sıra geldi öğrenciye,
Çok uğraştı Ali öğretmen
İkna için nice uykusuz geceleri devirdi
En asil kavgayı kızlar için verdi
Erkek çocuklar tarladayken, çeyiz örmede kızlar
Teker teker azimle boğuştu babalarla
Başardı da sonunda.
Yıllarca görev yaptı öğretmen ve müdür olarak
Üzüldü, yoruldu, ağladı zaman zaman
Ama,
Gayretli ve inatçı Ali öğretmen
Yılmadı, didindi, sevdirdi kendini
Acelesiz, sabırla anlattı gerçekleri birer birer
Epeyce bekledi ama
Onun elinden yüreğinden ulaştı hedefine kararlılık
Yoruldu,.ok yıprandı öğretirken
Onlara benzedi,
Onlar gibi yaşadı, onlardan biri oldu
Sanki kırk yıllık köylü dedirtti görenlere
Hoş, kendisi de kasabalı değil miydi ki?
Muallim Hüseyin’in oğlu.
Gün geldi, ayrılık vakti seslendi
Bitmişti şark hizmeti
Ama daha büyük görev bekliyordu şehirde
Kaldığı yerden, hiç bıkmadan
Yıllar yılı, şikayetsiz, keyifle
Burada da sürdürdü öğretmeyi genç nesillere
Nice büyük değerler yetişti elinden.
Soğuk bir Kasım günüydü
Çakmak çakmak çakan gözleriyle
Sevecen bakışlı genç bir adam geldi ziyaretine
Müsteşar olmuştu artık
Yılların tatlı yorgunluğuyla gülümsedi
Karşısına oturturken bu cevval bakışlı yiğidi
Bir süre dikkatle gözlüğünün üstünden süzdü
Ve birden sevinçle:
“Kemal’sin sen! ” diye ünledi
Köydeki öğrencilerinden biriydi gelen
Bakan olmuştu şimdi.
Vefalıydı,
Unutmamıştı öğretmenini
Millet için milletle el ele yaptıklarını
Emeklerini, azim ve gayretini
Hepsinden önemlisi sevgi ve şefkatini
İşte gün bu gündü beklenen o günse.
Elini öpmeye,
Vefa borcunu ödemeye koşmuştu Ali öğretmenine
Hem de en anlamlı günde
Öğretmenler Gününde…
(24.11.2005)
Burhanettin AkdağKayıt Tarihi : 24.11.2005 10:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu memleketin mücadele yıllarında, yokluk yıllarında ve kalkınma yıllarında nice Ali öğretmenler ne yağan kara, ne acımasız cehalete asla teslim olmadılar. *************************************************************************************** EĞİTİM - ÖĞRETİM VE ÖĞRETMEN ÜZERİNE ÖZLÜ SÖZLER Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. (Atatürk) Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. (Atatürk) Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır. (Atatürk) Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bur millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır. (Atatürk) Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder. (Atatürk) Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. (Atatürk) Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. (Hz. Ali) Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum. (Diyojen) Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü, onun eseri her şeydir ve hem de hiçbir şeydir. (Socrates) Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir. (Atatürk) En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretler olur. (Atatürk) Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir. (Atatürk) Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin olmalı ki, onları küçük görmeyesin. (M.L. BOREN) Heykeltıraş mermere ne ise; öğretmen de çocuğa odur.(Addison) Öğretmen ve ağaç ürünlerinden belli olur. (Ukrayna Atasözü) Öğrencilerine okuma isteği aşılamayan bir öğretmen havada soğuk demir dövüyor demektir. (H. Mann) Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur. (Atatürk) Öğretmenlik mesleklerin en az kazanç getireni, fakat insanı en çok ödüllendirenidir. (H.V. Dyke) Öğretmen nasılsa sınıf da öyledir. (Alman Atasözü) Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir. (Atatürk) Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir. (Atatürk) Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın kazandığı için yol açtı.Gerçek zaferi siz,öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz... Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız. (Atatürk) Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki,toplumun gerçek bir ulus haline getirirler. (Atatürk) Öğretmenlik Tanrı sanatıdır. (Hz.Ali) Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir. (Atatürk)
Ali Öğretmen oldular
gülen isteyen talabelerine
kalem, mızrak, ışık oldular
hayatımıza yön anlam verdiler
ne kadar azdılar
bize düşmedi biri
şanssızdım bu konuda
özel öğretmenlerim oldu
dile getirmeye çalıştım
Allaha emanet olsunlar
Ali Öğretmenin ellerinden öpüyorum
diğer öğretmenlerimiz adına
Teşekkürler sayın Akdağ
değeri dizelerinize taşımış ve dile getirmişsiniz
bütün öğretmenlere
ve size
saygılar
TÜM YORUMLAR (9)