Doğuştan kazınmış özgürlük beynime! yaşayamıyorum, birileriyle birlikte, bağımlı esir hissediyorum kendimi…
ne yapsam ne etsem, söz geçiremiyorum kendime…
Paylaşamıyorum içimde kopan fırtınaları,dertleri kederleri,sevinçleri ve hüzünleri..
İçimde kor gibi yanan Aşkları sevgileri…paylaşamıyorum kendimden başka biriyle,içimdeki sırları…
Kaybettim galiba! güven duygularımı,,güvenemiyorum işte kendimden başkasına…
Keşke şiir gibi yaşasak hayatı
şiir gibi ağlasak,
şiir gibi gülsek..
şiir gibi kavga etsek
şiir gibi barışsak...
şiir gibi sevsek,
Kim bunlar..?
Emperyalizm ve Diktatör Liderlerin
Vatansız bıraktığı insanlar...
kim bunlar..?
biraz daha güzel yaşam için
Hayalimdeki
şimdiki sen değil! ..
Eski olandın İstanbul…
Salkım saçak Meyve Bahçelerin,arasında
Sote patika bir yoldan
Dik Dağları, Uludur Çınarları, soğuktur pınarları…
Verimlidir Toprakları…
büyüktür uçsuz bucaksız zeytin bahçeleri…
Asırlık Kerpiç evleri, dardır tozlu sokakları…
Her tepesinden görünür, masmavi İznik gölü…
bir başka Lezzetlidir,Sarı balık fırınlaması ve yayın Tavası…
Kahbe, kör değildir kurşun..
Sadıktır içinde bulunan silaha..
İtaat eder yol aldığı Namluya..
Can alır Cellat olur
İnsan seçmez,,
ocaklar söndürür
Kurşun gibi soğuk,Ağustos sıcağında hava..
üşüyorum sıtma tutmuş gibi,
Dişlerim dişlerime vuruyor istem dışı
dışarısı kış zenferi Sanki..trampet çalıyor çenelerim.
Üşüyorum, ölüm gibi….
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!