ölüm yakalayacak yakın zamanda beni
bir anda
ansızın
koparılmış bir kol gibi geride kalacak hayat
yine kırmızı yine sıcak ve yine akacak
buz kaldırımlı bir ankara gecesi
sakarya caddesindeyim
karanlık sokak yollarında
en az kendileri kadar loş
meyhane solukları
buz kıran bir viski nefesinde gece
Aşk kapıyı bir defa çalar
Bir defa ve tek vurmalık
İkinci defa duyamazsın sesini tokmağın
Bir ikici defası yoktur çünkü kapına kadar gelecek aşkın
Aşk kapıyı bir defa çalar
Zoraki gecelerin karanlığına gömdüm seni,
Ne zaman dolunay çıksa yüzün gelir aklıma,
Donuk, mavi, aydınlık.
Soluğun alırım avucuma
Islak, sıcak, karanlık.
Seni sevmek dünyaya ihanettir.
Ve haykırmaktır adını geceyi aydınlatan yıldızlar altında
Ve ıssızlığında kuş seslerinin
Adım adım yürümektir veya türkü türkü koşmak
Geçip Boğazın karşısında sigara tüttürmektir
Bağlayıp misinanın ucuna hüzünleri yem etmektir balıklara
Ne kadar haykırsam o kadar duyamıyorum seni
Ne kadar baksam o kadar göremiyorum
Ne kadar ansam o kadar uzaklaşıyor ismin
Ne kadar sevsem o kadar kaçıyor yüreğin
Aslında yazmasam daha iyi olacak
Çünkü ne kadar yazsam o kadar kanıyor yüreğim
Kaç gündür sensiz kalkıyorum yeni güne
Kaç gündür duymadım sesini
Kaç gündür bu kaçıncı gün diye soruyorum takvimlere
Ki kaç gün olduğunu bilsem ne yazar sanki
Bilmedikten sonra kaç günümün daha sensiz biteceğini.
Unutmak maviyi
Karşında dururken deniz
Yaşamayı unutmak
Hala ciğerlerine çekiyorken puslu havayı
Sıcağı unutmak
Bir Ağustos öğlesinde taş kırıyorken madende
Seni yazıyorum;
Ellerimde senden kalma sıcaklık,
Kulaklarımda söylediklerin,
Yüreğimde yokluğundan kalma bir sancı,
Gözlerimde gidişinin hüznü var.
Odamda yokluğunla savaşıyorum.
O kadar çok sevmelisin ki
Bazen karşındaki sevmesede olmalı
O kadar çok sevmelisin ki
Sevgini en büyük âşıklar bile kıskanmalı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!