Çubuk indi, başladı akmaya melodiler seli
Hüzünlü yürekleri sızlatan Melankoli
Korkak gizlenen acılı bir kemanın sesi bu
Alegroya geçen Çello sesleri
Vurgulu tel cekisleri, heybetli Kontrabas
Fagotlar karga ötüşleriyle katılırken
Bir an olsun durmadı
Aralıksız yeşermeye devam etti yüregim
Gem vurdum aşırılığa
Tufandan korkarım çünkü
Varsın gelsin
Adam gibi gelsin
Bugünde geçti
Dinmedi acılarım
Rüyalarım sana esir
Yokluğun zulmeder düşlerime
Günlerden Pazar, gün ortası
Yardım gecelerini beyoğlunun
Balık pazarı, zifiri neyzade
Çiçek pasaji, demgah, saki demeden
Vurdum kendimi rakıya susamişça
Sarhoş damarlarımda seni taşıdım
Yok oldu bir yudum umut
Yoruldu sırça yüreğim
Melankoli ve hüznün kabesi oldum
Yeşil baharımda hazan baglarım
Nafile bir yolun yorgunuyum ben
Yerim Ortadoğu
Bir Çöldeyim ben
Sıcağın altmışında doğdum
Tenim kapkara, arap derler bana
Beş vakit namazımdayim
Bir ben bilirim deve sırtında çöl ciridini
Canımın cananı
Dağımın maralımısın
Ovalarda süzülen
Kınalı kekliğimmisin
Bir yanımda ateş kor
Dinginlik verimli
Susamışlık kurakça
Bulurmu su çatlağını
Yeşerirmi umut
Bu dünya olmazsa
Diğer dünyada
Karadırda deli gönlüm karalı
Yitirdim yarimi yürek yaralı
Caresiz derdimin nazlı maralı
Senden uzaklara çeker giderim
Bir güzel tanıdım peri güzeli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!