ALİ GÖZÜTOK VE GÖNÜL IRMAĞINDAN
ANŞOYAD’da ilk karşılaşıp tanıştığımız anda, içimde hissettiğim sıcaklığın etkisiyle ve sohbetler ilerleyip birbirimizi tanıdıkça, kendi yaşantımdan pek çok sayfalar buldum Ali Gözütok’un yaşamında.
Benzer bir coğrafyadan, benzer bir yaşam tarzından, aynı zorlukları aşarak, aynı sıkıntı ve sevinçleri yaşayarak gelinen bir yolculuk. Burdur kırsalı, yoksulluk ve hep zorluğu dayatan bir başlangıç, bir çocukluk.Ve tüm bunlara rağmen okuyup, o ortamdan çıkabilmek büyük şans. Arkasından da, cehalete karşı açılmış ve ömür boyu süren bir savaş. Öğretmenlik, emeklilik ve Antalya’da, Anşoyad’da (şiirde) buluşmak ortak noktalarımızdı onunla.
Anlaşılan aynı şeylere takılmıştı kafalarımız; ve emeklilikte de sürüyor aynı uğraş. Yoksulluğa, sefalete ve cehalete karşı uygarlık savaşımızı, ben serbest şiirle, o hece vezniyle vermeye çalışıyoruz.
Yazıma her ne kadar ortak noktalarımızdan başlasam da, Ali Gözütok’a edebi kişiliğini veren, şiirlerine uhrevi bir zenginlik kazandıran ve onu başkalarından ayıran unsurların başında, aldığı dinsel eğitim gelmektedir.
Pek çoğumuz dünyayı fiziksel, bilimsel yani maddi boyutlarıyla anlamaya, kavramaya çalışırken, Ali Gözütok’un bir ilahiyatçı olarak onu, ruhsal ve manevi boyutlarıyla da değerlendirme olanağı vardır.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,