ne gamı var bu akşam hüznün
ne keder yüklü kervanları geçer kapımdan
gönlümde bin neşe ile tarumar olmuşum
ay yüzünü peçesinden aralamış
düşmüş gözleri bir kehribar gibi geceye
açmış o şehvi bağrını gök yüzüne
Küçük dokunuşlardır ardı ardına gelen
kalbin sesine odaklanmış cümlelerde
hani aşkı özlemişcesine
gözlerinin içine bakarak
o küçücük titreşimleri görebilmek
göz bebeklerinde
Gökyüzünün rengine bulanır
Mavinin bakışları üzerimde
Rüzgar kumları okşar
Hafifçe dokunarak ıslak tenime
Bazen lodostur çoşturan yüreğimi
Bazen karayelden baktıkça enginlere
kapını çalmadan girerdim içeriye
sarılır öperdin beni
şimdi bir korku var içimde
yüreğim sızlıyor
bir yabancı gibi tenin değiyor tenime
o kapı önünde
eski bir mektup senden bahsediyor,
hasret kokuyordu satır araları burcu burcu aşk adına
özledim seni diyordu saf tertemiz duygularıyla
bahar açmıştı yaprak yaprak her sayfasında o mektubun
baktıkça ta derinden gözlerimin içine
o eski resimde zamana akıp gitmişti bitimsiz aşk
o cesareti bulsaydım kendimde
seni seviyorum derdim hiç düşünmeden
hiç düşünmeden alırdım kürekleri elime
açılırdım belirsiz bir ufkun derinliklerine
arkama bakmadan yol alırdım düz bir tepede
hiç düşmiyecek gibi gözlerinden
sensiz olmak
öyle acı,öyle öyle çaresiz
kavuruyor içimi ateşin
her gün doğuşunda
yeniden buluşur
yeni bir günde
sokak arasında parlayan bir ışık gibi
ışıl ışıl gözlerimde sönermiydi o ışık
esen rüzgara böyle derinden
taze bir gelincik korkmadan dalında
başı eğik rüzgara
açarmıydı,bilmiyorum
Parmak uçlarımda yoğunlaşıyor,
ağırlığı duygularımın.
Kalemin ucu dokunuyor hafiften ,
biraz tedirgin.
Nasıl başlar nasıl biter bu satır araları,
kırmadan kırılmadan bembeyaz sayfalara.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!