Uyandım...
Uyandım yine sensiz bomboş bir güne...
Bana sen değil,boş bir şarap şişesi eşlik ediyor.
Öylece bakıyor yüzüme...
Duvardaki resmin bile artık solmuş...
Çok zaman geçti mi sahi aradan?
Alacakaranlığın ortasındayım şimdi, gözlerim kanlı ve kan kırmızı…
Bir kadın görüyorum sessiz sessiz ağlayan…
Her bir damlasında kendimi görüyorum şimdi, gözlerinden akan…
Dudakalarımda umarsızca gevelediğim bir kelime oldun artık...
anlamını yitirdiğin halde söylemekten bıkmadığım bir kelime...
belki bu sefer 'seviyo' çıkar diye yapraklarına acımadan kıydığım bir papatya,hatta bunun için kendimle bahse bile girdiğim bir kelime...
Bir kelime oldun dudaklarımda...
söylemekten usanmadığım...
dosta 'geç oldu gitmem gerek' diye söylenen yalan kadar sahte bir kelime...
Sıradağlar selam eder gitmek üzere olan kızıl güneşe...
Her adımım yalnızlığa gider şimdiden sonra, ayrılığa...
Cebimde bir avuç sevda, boynumda günahlarım yüklüce...
Hasret kokuları şimdiden sardı, gurbet yağmurları başımda...
Bir deli sevdadır alıp getiren beni buralara...
Bir adını koyamadığım yalnızlığım,bir de senden uzak derin bir sensizlikte naçiz yüreğim...
Katran karası bir çıkmaz leke içimde gösteremez utanır kaçar gözlerim...
Deli bir fırtına kopar içimde yüzün canlanınca düşlerimde...
Aynalardan korkarım unutur kendimi bile bir sen düşlerimde...
Çığlıklar koparırım vururum kalbimden kendimi
Bir anam vardı çilekeşmi çilekeş
Daha ne konuşursun ey şair?
Var mı ana gibi kardeş...
Bir anam vardı çilekeşmi çilekeş
Dolaşır hala elleri hasta başımda...
Kutu kutu pense taşırdım yanımda, hatalarını onarmak için.
Bir de elmam olurdu, acıktığında yersin diye alırdım yanıma.
Ya hayat arkadaşım bir gün bana arkasını dönerse? Ağlıyorum için için…
Yanında oldum her zaman bilirsin hayat boyu.
İçimde ürkek bir titreme düşünüyorum koyu koyu.
Öyle bir sevmişim ki seni bilemezsin. “Ama şurası eksikti” diyemezsin.
Vuslat Kadehinden yalnızlık içiyorum yudum yudum, ağlaya ağlaya...
Gönlümde sevda yaraları, kanar durur acıya acıya...
Hani giderken gözlerimden kalbime damlayan kor damlalar vardı ya,
Şimdi saçlarımda kar olarak duruyorlar...
Sen, her sözümde sen, dünümde sen, bu günümde sen, yarımda yine sen...
Şşşş...gün yeni doğuyor konuşmaya hacet yok...
önce hoş bir serinlik tam karşıdan...
sonra parlak bir ışık güneşin bağrından...
çok isterdim çocukken güneşe gidebilmeyi...kovalardım gün batarken 'yakaladım yakalayacağım...'
Şşşş...şimdi tam yanımda konuşmaya hacet yok...
Yanı başımda Çingeneler sokağı…
Kıskanıyorum mutluluk kahkahalarını
Öfkeleniyorum kaderime…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!