Mavi mavidir, aşk kırmızı
Ahretliği Cennet, Dünyalığı Cehennem.
Hayat dediğin Arafta geçer
Ademoğlu iki yakada derbeder.
Geldi işte hafta sonu,
Dalgalanacak bağımsız bayraklar
Sessiz sedasız kendi halinde
Tüller perdeler halılar.
Duvarların rengi soldu
Mevsimidir, boya dediler
Akıl istedim, veren olmadı
Katalog istedim, bitmiş…
Renklerden renk beğendim
Açık uçuk birazda kaçık
Gel bana sevdalım bana gel
Gün ağarmadan seher vakti
Çingene’m ol da gel
Küllenmiş sevdamın üstüne
Yüreğin kor ateş
Bahanem ol da gel
İnce belli bardağın koymuş çayı dibine
Su ısınmış kaynıyor buhar buhar üstüne
Ne durursun doldur doldur dök içine
Ha bu işten kime ne kime ne
Derune derune enderune derune
İlkyazın sabahında çiğdem yüklü vadide
Koşar düş yorgunu, koşar ovaya doğru
Prangaları dolunayın sarmalında, rehinde
Dönmüş yüzünü güneşe, koşar ovaya doğru
Ay ışığında dağları bekleyen korku
Olmam deme, olursun
Nar olur kalırsın
Bil ki, cirmin kadar yakarsın
Eğleşme gönül eğleşme.
Sen yemyeşil kırlarda
Koklaşırken kelebeklerle
Ben mısralar dizerdim
Saçının her bir teline.
Sen yakamozlu kıyılarda
Yaldızlarken istiridye kabuklarını
Üç kuru çıta üstüne mavi beyaz sarı kırmızı
Gökkuşağından bir demet, cümbüş oldu uçurtma
Saldım uçurdum Çambaşı eski cami yanında
Diledim, gönlümü bıraksın dokunup bulutlara
Sonra, aldı başını gitti bilmem hangi obaya
Dedem aldı getirdi, kuyruksuz kalmış uçurtma
Meraklısına Kelepir aşklar.
Olmadan atlatılan
Kelepir fiyatına aşklar.
Anlayana Hedonist
Anlamayana Mazoşist aşklar.
Meraklısına…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!