Ali El Hadi Şiiri - Abdullah Yaşar Erdoğan

(Şehidlerden. Can Şehidim 83)
Ali El-Hadi

Ebü’l-Hasen Âli bin Muhammed el-Cevad
Bin Ali er-Rıza el-Hüseyin el-Askeri,
Ali soyu, on iki imamın son eri,
O Nâki unvanlı yiğit Ali el-Hadi.

Medine, Süreyya’da dünyaya gelmiştir,
Annesi, Semâne adlı bir cariyedir,
Halife Me’mun’un kızı Ümmü’l-Fazl’da denir,
O Nâsih unvanlı yiğit Ali el-Hadi.

Bağdat, Sâmerrâ şehri asker mahallesi,
Bunun için verilmiştir “asker” nisbesi,
Ebü’l-Hasen diye de bilinir künyesi,
O, Fettah unvanlı yiğit Ali el-Hadi.

Babası ölünce küçük yaşta imamdır,
İşâa Şeriyye Şiası sultanıdır,
Bir grup, kardeş Musa’yı imam tanımıştır,
Murtaza lakaplı yiğit Ali el-Hadi.

Sekizinci kuşakta Hz. Ali’ye ulaşır,
Ca’fer imamlık iddiasına kalkışır,
Bu yüzden Ca’fer el-Kezzâb diye tanınır,
O Nâsih unvanlı yiğit Ali el-Hadi.

Halife Mütevekkil devrinde şikâyet var,
Medine valisi O’na tahkikat yapar,
Ali’de kendini savunan mektup yazar,
Asker nisbeli olandır yiğit Ali el-Hadi.

Bir zaman ortalık karışır gibi oldu,
Bu karışıklıktan O sorumlu bulundu,
Sâmerrâ’da gözetim altında tutuldu,
Emin lakaplı olandır yiğit Ali el-Hadi.

O’nun hayatı gözetim altında geçmiş,
Şehir içinde de serbest dolaşabilmiş,
Taraftarlarıyla temasa geçebilmiş,
Ebü’l-Hasen künyelidir yiğit Ali el-Hadi.

Şiirler der: “Halife Mu’tez zehirletti,
Genç yaşta ölmesini de delil gösterdi,
Bu yüzden O’na şehidlik payesi verdi,
Şehidlik kolay elde edilmez yiğidim.

O Âlim, mütteki, cömert ve zahid denir,
Bir rivayette pek çok yabancı dil bilir,
Eline aldığı taşlar altın kesilir,
O Nâki unvanlı yiğit Ali el-Hadi.

Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan