Niye bu hasret, niye bu ayrılık?
Ne şafak söktü, ne de bir aydınlık
Güneşim yitirdim yolum karanlık
Bir güneş sonsuza kadar batar mı?
Kızgın çöle yolum düştü, dönmedi
İki türlü hayat var;
Biri kolay, biri zor
Adları da bahar gibi aynıdır.
Biri ilk, biri son
Hayat var, acılarla büker boyun
İlk baharla eşleşerek
Kanatları benek benek
Gökyüzünde uçan kelebek
Yolunu nasıl bulursun zikzak çizerek?
Bedava yaşamdır, sandım dünyayı
Gördüm, kestiler acı faturayı
Saymışlar bile aldığım havayı
Aldığım nefesi kar, zannederim.
Hayat senin amma sormazlar bile
Oy güzelim…
Sen çiçek seversin bilirim.
Senin küçük zevklerine hitap etsin diye,
Ben yüreğimi diktim saksıya.
Aslında yeterdi ikimize bir avuç toprak
Gene kızgınım eski sevgiliye
Karşıma çıkar her gün ne diye?
Nasıl kurtulurum senden gitsem nereye?
Git, git artık şimdi istemiyorum.
Git de yirmi yıl önce gel
O güzeli gördüm ne gamsız kişi?
Elinde ayna süslenmek telaşı
Ne duymuş sonbahar, görmemiş kışı
Senin dört mevsimin bahar mı güzel?
Allanmış, pullanmış düşmüş yollara
Güzelliğin su gibi bir yudum
Aldım seni kilim diye dokudum
Bütün duaları sana okudum
Kuluna, hakkını bağışlar mısın?
Kabul etmedin, kul yada eşin
Uzaktan görünür zenginlik ne rahat
Bestelere konu oldu lüküs hayat
Her hafta sonu yurt dışına seyahat
İki gündür gurbet ele düşmüş, zenginim
Önemli değil para nedir, pul nedir?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!