Ali Ekber Özkafadar: Hayatı, Biyografisi ...

2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

ALİ EKBER ÖZKAFADAR HAYATI

Şairin Hayatı İle İlgili Bir Bilgi Girilmemiş

Eserleri



AYIN ŞAVKI
Avare kuşlar, ay, akşamsefaları
Yoldaşlık ettiğimdi çatı katında
Seni anlatıp durduğum Duaçınarı
Günahıma da şahit sevabıma da
Avare kuşlar, ay, akşamsefaları

Yıldızlar kayar yatırlar üzerine
Aydınlanır şehrin güvercin tepesi
Bir gül doğuyor bugün, sabah yerine
Masallardan uyanırken külkedisi
Yıldızlar kayar yatırlar üzerine

Şose bir yol biliyordum ta uzakta
Sana çıkar diyerek hep kaybolduğum
Günler aylara dönermiş Kozahan'da
Yıllar sonra geleceğini umduğum
Şose bir yol biliyordum ta uzakta

Eni sonu bir sevdaydı benimkisi
Şadırvan çeşmesinde talim ettiğim
Eşini kaybetmiş bir üveykin sesi
Ömrünce bilmeyeceğini bildiğim
Eni sonu bir sevdaydı benimkisi

Gürül gürül çarşılar üstünde heykel
Yalnızlığa dem vurur gece saat üç
Kaybetmeden bulmama neydi ki engel
Artık beklemek zor, gitmekse daha güç
Gürül gürül çarşılar üstünde heykel

Ücra bir köşesinde kalıvermekti
Yüreğine düşecek son hatıranın
Öylesine umarsız öyle eğreti
İpek saçlı kızların uçurtmasının
Ücra bir köşesinde kalıvermekti

Lisanını bilişim kaldırımların
Havai ıslığıma uyan adımlar
Siyahi pardösün kırmızı eşarbın
Aklıma desen desen döşenmiş taşlar
Lisanını bilişim kaldırımların



Sıradan gelir, sıralardan baktığın
Kime nasıl anlatsam sıradan gelir
Dönüp dönüp atamadığım o adım
Aklıma bu sıra, hep o sıralar gelir
Sıradan gelir, sıralardan baktığın

Örümceğin öremediği kaderden
Dileyip durmaktır belki bekleyişim
Hiç yağmur yağmayan bir denizden
Semtine bir gökkuşağı istemişim
Örümceğin öremediği kaderden

Yıllanmış her şey gibi makbul baharın
Yöremde her gül yaprağın kabulümdür
Allah'ın alnına yazdığı o adın
Adıma bağlanıp, çözülen düğümdür
Yıllanmış her şey gibi makbul baharın

Lambasız sokağın olmayan sabahı
Dikkaldırım, üçüncü durak, ordasın!
Kıyılıyor bak ayrılığın nikahı
Bırakalım bu yüzük onlara kalsın
Lambasız sokağın olmayan sabahı

Ey bakır surların diyarından gelen
Akarsuların dansı güneşe karşı
Atların yelesinden sevda geçerken
İpeğe nasıl da dokunur bir şarkı
Ey bakır surların diyarından gelen

Yeri yurdu talan kuşların ardından
Bakıp kalışımdır, susup ağlayışım
Bilmem kaçıncı dönüşümde kapından
Doğmamış bir türküyle eğilir başım
Yeri yurdu talan kuşların ardından

İçime sinmeyen bir yaza karşıyım
Bu keskin şubattan çıkmamıza rağmen
Gidip dönmeyen sandallara aşığım
Uzun bir zaman için veda ederken
İçime sinmeyen bir yaza karşıyım



Cüzlerin içinde en okunasıdır
Satır satır aklıma düşen gözlerin
Rengarenk yağmurlar onlardan kalır
Öylesine siyah, öylesine senin
Cüzlerin içinde en okunasıdır

İstanbul dediğinde başladı şiir
Arka sıralardan geliyordu sesin
Özgür olduğum kadar sözlerim esir
Bir hayal gördüysem bile bilmelisin
İstanbul dediğinde başladı şiir