Esme rüzgar deli deli
Gönül ister o güzeli
Kara gözler yakmış beni
Güzeli aradım güzeli
Yeri yurdu nere ola
Üç metrelik bez...
kafa patlatmaya değmez bu dünya
boş yere ona buna üzülüp beynini yorma
gününü gün edip adam gibi yaşamaya bak
sonu üç metrelik bez değilmi nasıl olsa...
Uzak Dünyaların ışıkları yanıyor yine
Hiçbir zaman ulaşamayacağımız kadar uzaklar bize
Oralarda kimler oturuyor?
Neler yiyip neler içiyorlar?
Onlar uzaylımı?
Peki öyleyse,
Ne kadar çok severdin sevgilim
Sicim gibi yağan yağmurun altında dolaşmayı
Mantonun yakasını yukarı kaldırıp,saçlarını rüzgara bırakarak
Mutluluk denen,sevgi denen o güzel şeyi benimle paylaşmayı
Sevgilim,yağan yağmurun altında sokağımızı yine dolaştım
Nağmeler...
Daha sabaha çok var,ağarmadı henüz Tanyeri
Kırık güftelere kapılıp gelmekte hep gecenin nağmeleri
Aşkın kanunu yazılmış yıllar öncesinden birgüzel
Nihaventmi,Rastmı bilmem,ama pek tatlı nağmeleri...
bu gecede tütsülendim biraz yine Azizim
eskilerin muhabbet saraylarına konuk oldum yine
hatıralarım adeta bir resmigeçit yaptılar gönül sahnemde..
eski sonbaharlarda gezdik kolkola
sonra sinemaya gidelim dedik,
...Bir yağmur boşaldı göklerden
Uzun uzun yağan,damlaları ses getiren bir yağmur
Ve sanki arındı insanlık o yağmurla kirlerinden...
Dünya denen alemin garip yolcuları
Yaşam denen hülyanın zamane çocukları
önceleri,
kopuk film karelerinde yaşardım seni
bazen siyah beyazın gizemlerine bürünürdün
bazende dört mevsimin renkleriyle doldururdun dünyamı
oysa,
bir garipti şu ömrü hayatında
yardım edeni elinden tutanı olmadı
yoklukla tanıştı daha doğduğu gün
açmısın tokmusun soran olmadı
aile fakirdi okula yollamadılar
sen bir gönül yarası
içimde kalmış bir ukde
gelmiş aşkın mevsimi
ne olur gel Safiye
bitmezmi sanırsın zamanları
GÖNÜLDEN TEBRİKLER YÜREK SESİNİZE...SAYGILAR EYLEM KARABULUT