yazamadığım herşeysin sen
her seni yazışımda,
bir parça ekleniyor bütüne.
satır aralarında gizlenen her parça
sonsuzluğa biraz daha yaklaştırıyor beni.
ve her parça daha da karmaşıklaştırıyor bütünü.
o pazar günü
evin en güzel kızı
aşk acısını yansıtan yüzüyle
bakmadan bindi arabasına; gelindi
sevdaydı gelinliğinin altında sürüklenen
çok uzaklardan geldim yorgunum
senin içindi yürüdüğüm bütün yollar
acemi seyyahlar gibi kayboldum kaç kere
tali yollarda dolaşıp durdum
buldum bu defa dedim kaçkere
birinin gülüşü benziyordu sana
söyleyemediklerimi sor bana
neden konuşmadığımı mesela
gözlerinin içine baka baka
kaybolmaktan korktum gözlerinde
yerimi bulamamışken dünyada
asıl korkum birlikte kaybolmak
hep hayal ettiğim sesin
kulaklarımda çınlıyor
dinlemediğim bir hikaye var benim
senin anlattığın fakir gencin hikayesi
bunu bile ben uydurdum belki
tek hikayem var benim
Sıcaklığınla ısındığımda
Ateşin yakmadığını gördüm.
Şefkatine sığındığımda
Daha öne yalnız olduğumu gördüm.
Sesini duyduğumda
Lirin ilahi olmadığını grdüm.
kaderimse yaşadıklarımın hepsi
seni bana yazmayana
sorardım
sevmek sebebi değilmiydi
varolmanın
sevgi uğruna dağılmadımı dünyaya
bir başka acı yaşattın
tatmadığım şimdiye kadar
bir başkası varsa gözlerinde
ve bir başkası onunkinde
ve bir başkasınınkinde ben
işte gitmek, görmemek düşüyor
Doğduğum gündü
Ağlıyordum sıcak birşeyler istiyordum
Üşüyordum çünkü
Sadece bana özel birşeyler istedim
Sıcaklığı midemi ısıtmasından değilmiş
Bir kağıt ne kadar beyazsa,
Bulutsuz bir günde ne kadar maviyse gökyüzü,
Yağmur ormanları ne kadar el değmemişse,
Yeni doğan bebek ne kadar günahsızsa,
Sende o kadar safsın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!