gittin,
adını fısıldadığım rüzgarlar,
bir beyaz güvercindir
yokluğunda düşlerimin.
bilir misin yar,
maviliğe bakın,
denizin, gök yüzünün maviliğine;
belki daha iyi anlarsınız,
göremeyenin hayalini.
sıkı sıkı basın toprağa, kayaya;
belki yürüyemeyenin ıstırabını hissedersiniz.
Evvel mevsim yaz bahardı
Kışa döndü benim ömrüm
Rüzgârdı sel idi hardı
Taşa döndü benim ömrüm
***
ben ne aşklar yaşadım;
söyleyecek dilleri vardı,
dinleyecek kulakları yoktu.
o yüzdendir ki ben konuşurken
büyüme çocuk;
gözlerin büyümesin,
görmek için kötülüğü.
bedenin büyümesin,
ellerin byümesin.
Varlığının sessizliği mi içimi burkan,
yoksa yokluğunun şamatası mı beni sevince boğan,
çözemiyorum. Giremediğim bir kuyu var yüreğimde; dipsiz ve de soğuk. Çıkamadığım bir dağ var beynimde; güneşli ve de sıcak. Yüreğim üşürken kör kuyuda, beynim ateşlenir o dağda. Beynim sevinirken güneşe, yüreğim korkar karanlıkta. Sen misin beni üşüten, yoksa sevgin mi içimi yakan, çözemiyorum...
ALİ ASKER DİRİL
gözlerin,
bir elma çiçeği;
hüzünlü ve masum.
yaşlar yürüdüğünde kirpiklerine,
Ey Ömrüm.
seninle,
ne hayallere tutulduk ey ömrüm.
tanıdık,
tadımlıktı vurulduğumuz baharlar.
her mevsim başkadır aşkın sızısı,
başkadır hasreti gidişlerin
acısı başkadır.
gittin,
ben ki gülmeyi günah saydım,
ne zaman bir martı uçsa
ak yelkenli gemilerden
içli bir ağıt dadanır,
vurur beni ta derinden.
sevdiğim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!