Ben çok uzaklardayım yaban kızı,
Bir ümit kapısı aralayıp beni bekleme
Bekleme beni gelemem
Yollarımız umutsuzluk vefasızlık kadar zıtlaştı
Sen yaban kollarda
Bense karabahtımın çizdiği ufuklardayım.
Vatanın, milletim, milliyetim
Ülkemde yok olan adaletim
Vatanım, milletim, milliyetim
Yok olup giden şefaatim
Ülkemin, ilimin, ilçemin
Tadı kalmamış o büyük neslimin.
Yıllar önce yaşanırdı,
Köyümün tadına doyulmaz bayramları,
Birden hepsi sel olup yel olup gitti,
Bayram heyecanı birgün önce başlardı,
Köyümün çimen kokulu yamaçlarında,
Evlerde bir sevinç bir telaş yaşanırdı,
Meğer yitik bir elmiş yaşadığım şehir,
Bilmiyordum daha onu sevene kadar,
Nerden bilirdim, bizlerin hakir,
Bizlerin yobaz olduğunu
Ve de şeher görmemiş olduğunu,
Elleri ellerimize benziyor,
Gariplerden biri seher vakti çalar kapını,
Hayırmıdır? Şermidir? bilemem adını şanını,
Tütsü tütsü ıraklardan duyarım imanı efkarını,
Hayır diye usulca gelir çalar kapını.
Bir hayırdır, kaderdir, kısmettir,
Bak lissa beyaz güller ak güller,
Nasılda açarak birbirini takip eder,
Açıyor bak işte sarmaşık güllerimiz,
Yassız matemsiz güne bakar.
Günün her ağarışında;
Gözlerim seni arar lissa
Bitmez gecelerin neşesi,
Hovardalık, eğlence, çığlık sesi.
Bağır, çağır, eğlen ve gül
Gün olur harman olur,
Viran olur, seyran olur,
Bitmek bilmez diskolar, barlar
Garip oğlan garipliğiyle kalmış,
Yazılan, çizilen herşey yalanmış,
Yürekten sevdalar hepten talanmış,
Garip oğlan derki bu iş yalanmış.
Ne kader, ne kısmet, ne de alınyazı,
Bakma bana öyle güzel kız
Çatma mahrur kaşlarını
Yalana, yanlışa kapılıp sevemem artık
Sevmek;
Sonsuzluk, ölüm, gözyaşı gayrı benim için
Sevmek yok sevilmek yok artık
Keşke tanımasaydım seni,
O zaman sırtlamazdım sevgi hamallığını,
Yüklemezdim bu kadar yükü sırtıma,
İsyan etmezdim belki alınyazıma.
Sızlatmazdım yüreğimin en derin yerini
O gün çekmeseydim o kadar zahmeti,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!