Bir kere güldüyse bin kere ağlar;
Hicran yağmuruna düşer gözlerim…
Sitemden uzakta bekler geceyi;
Sevdaya taş gibi küser gözlerim…
Hep gele gelirken muhannet zarı;
Sen ve Ben iki çılgın iki yarım akıllı;
Ellerimiz yan yana gözlerimiz oynaşta;
Geçen yıllara inat saracak mısın bilmem;
Yüzümde çizgi dolu ruhumsa çocuk yaşta…
Ellerimiz yan yana gözlerimiz oynaşta…
Bütün günahları yükle, çekerim;
Suçluysam suçuma af istiyorum…
Sitemli sözlerle çözülsün dilin;
Ağzından tek cümle laf istiyorum..
Bir günlük neş’emin kahır diyeti;
Yabanım, nerdesin, nasılsın diye;
Akşamdan akşama sormak farz oldu…
Efkâr sofrasında üç-beş kadehi;
Akşamdan akşama yormak farz oldu…
Çektiğim yürekte hasret elemi;
Neden yüzüm gülmez sormayın sakın;
Dermansız dertlerin acısıyım ben…
Yüzümde çizgiler hep akın akın;
Sevdanın geçmeyen sancısıyım ben…
Bıktım be hayatın teranesinden;
Hasret kalemini ayak izine;
Sürmesem bir türlü sürsem bir türlü…
Sararmış resmini solan yüzünü;
Görmesem bir türlü görsem bir türlü…
Cellat hazır, urganını yağlıyor;
Kimi gün tarlada çiftçi elinde;
Kimi gün dağların esen yelinde;
Yediden yetmişe beşer dilinde;
Hep adam kalmaktır ilkemiz bizim…
Dostun dilindedir sevgi payımız;
Gururlan, zaferin mübarek olsun;
Yıktın koca şehri başıma bugün…
Dökülsün bulutlar, yanaklarımdan;
Dokunma, akarken yaşıma bugün…
Vedadan sonrası kalan kazancım;
Kulak verip toprağa gelen sesleri dinle;
Bakarken gözlerimin Çanakkale her yanı;
Hem öyle böyle değil tekbirlerle, yeminle;
Bir karışa yakan kim cayır cayır cihanı;
Bakarken gözlerimin Çanakkale her yanı;
İnfazını bekletme beklemekten yoruldum;
Döktüğüm gözyaşını saklamaktan yoruldum;
Kanattığın yaramı yoklamaktan yoruldum;
Medet istedim medet taş duvardan nafile;
Yanağımda gezindin dün kafile kafile…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!