Bir gece vakti
Yollara düşmüşüm...
Kaldırımların ıslak kokusu
Alır götürür yalnızlığımı....
Çırpınan düşüncelerim
Titreyen tüm çıplaklığıyla
İnce, huzur dolu bir yol bizimkisi
Yorgun ellerin inatla sarıldığı bir düş!
İsyankar bulutların özlemlere büründüğü
Kızgın şehirlerin sevdaya boyun eğdiği
İzsiz, izinsiz ve umut dolu bir yol bizimkisi…
Giderim bu diyardan
Kaçınılmaz umutlara taşarım
Esaretin acıyla kıvrandığı
Maviliklerin çiçek açtığı
Bir başka insanlığın gülümsediği
Gökyüzüne kanat çırpar giderim...
Nice sözcüklerin nice mısraların tutsağı oldu yolumuz... Ötesine gidemedik! Hayaller içinde çırpındık umutsuzluğa inat inatla... Kendi hıçkırığımız umudun sesi oldu yüreğimize... Yetindik... Nice insanlığın sevgisiyle yoğrulduk nice düşlerin... Bir şiir yazdık bin şair olduk... Tükenmeden dirhem dirhem... Kendimizi aradık çıkmazlarda, karanlıkların hüküm sürdüğü ellerde… Bir sevda olduk denizlerin en kuytu mavisinde bir fidan diktik dağların en acımasız karasında… Yalnızlığımızı savurduk göklere sığmadı! İsyanların ateşine kıvılcım oldu varlığımız yetmedi! Bir nefer misali kanatlandık umut güvercinlerinin kanadı kırık ülkesine… Ve nice sevdalardan döndük uçsuz bucaksız yollardan nice ağlamaklı özgürlüklerden… Vazgeçememezlik hüküm sürmüştü titreyen gözlerimize… Yeniden öfkelenip kuruluyordu düşlerimizdeki dünya… “Ne güzel her şeye rağmen yaşamak” diyordu dudaklarımız… Ve biz denizindeki bir damla ben… Selam olsun yüreğimi şahlandıran umut dolu insanlığa… Selam olsun yüreği ağaç olmuş fidanlara…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!