Kahramanmaraş'tan geçersen birgün
Dondurma yemeden geçme gardaşım
Başkadır insanı Ekinözü'nün
Hasbihal etmeden geçme gardaşım.
Salavan dağında keklik ötüşür
Tavşanları sanki bize gülüşür
Gönlümüzde nice aşklar yeşerir
Tetik düşürmeden geçme gardaşım.
.........................................................
Gurbetin kalbine hançer sapladım
Yanında sılayı yaşarım anne
Nerede inleyen bir yavru görsem
Zamanda yolculuk yaparım anne.
Tırnakla yırtarım kara geceyi
Görme sen bu halimi
Viraneye döndüm bu günlerde
Sisli gecelerde kaybettim umutlarımı
Kör kuyularda arıyorum yarınlarımı
Senden bana kalan bir hayâl demeti
Benden sana kalan geçmişin hasreti...
Firak sillesini yemeden evvel
Ölmeye hazırım ben gizli gizli
Ruhumda fırtına kopmadan dön gel
Yaşarken çürüyor ten gizli gizli.
Bin yıllık kedersiz hayatım olsa
Hüzün güneşleniyordu
Boyalı yüzünde
Kaplumbağa yavrusuna benziyor
Yırtık papuçlarının içinde ayakları
Parmağını bir çıkarıp bir çekiyor...
Dört çocuk anası çileli kadın
Sırtında yük ile gezer Fadime'm
Alnında sıcak ter ayaklar yalın
Karda kışda gezer üşür Fadime'm.
Tavana bakınca sema görünür
Küstürsende beni nazlı sevdiğim
Tabibim, ilacım, dermanım sensin.
Gurbet diyarına hasret çektiğim
Tabibim, ilacım, dermanım sensin.
Sevgimi hor gördün, fakat ar değil
Gözüm gördü, gönlüm tastik eyledi
Kalbim mühür kabul etmiyor Arzu
Her geçen gün aklım seni düşündü
Kalbim sanki beni takmıyor Arzu.
Yürürken salınır narin bedenin
Mehmet Van'da, Bilâl Urfa'da asker
Biri Mehmet biri Bilâl kardeşim
Vatan düşmanına kurşunlar sıkar
Biri Mehmet biri Bilâl kardeşim.
Vatanı korumak Allah'ın emri
Allah resûlünün mübarek kızı
Hazreti Fatıma anamızsın sen
Beyaz buğday beniz, incecik kaşlı
Hazreti Fatıma canımızsın sen.
Kendine nesline cehennem nârı
Yeryüzüne küfür kustu zehrini
Allah'ın resulü nur Muhammd'im
Gelecek, incilin haber verdiği
Allah'ın resulü nur Muhammd'im.
Devrildi kureyş'in putları bir bir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!