küllerini yatağıma savuran imgelerimin,ardında görgü tanığı bırakmadığı
katliamlarda,bavulunu doktor kontrolünde hazırlayıp,prospektüsü okunaksız
ilaçlar içirdim avuç dolusu kalemimden akan kızıl mürekkebe
kursun denilemezdi hiçbir kaleme kan doğurmasaydı kelimelere
bir asa ya öykünen regl olmus kızıla kosan kalemim
deniz leri bölüyorum ortadan ikiye senin ayakların geçsin diye
tüm peygamberler kıskanır sol elimde tuttuğum asa nın
sana yazdığı kutsal dizeleri
yazarken kullandığım yirmidokuz harfin soykırımla soyunun kurutulduğu
tarihsiz yeryüzünün tarifsiz kalan ilkçağ atesi
ates-i askına yandı bedenim,ölümsüzlük sarabını kana kana
kanayarak içen her bir siirin kasıklarından akan abı hayat çesmesinde
ölmek fiili hiçliğin aç kalmıs kasıklarında kendine bir sahmeran bulacak simdi
ibret-alem için yakılması gereken siirleri insan eli değmemis bakire topraklara götürdüm insanın atesi yakmasın diye kendi tarihinde yokolan yüzsüz kalan yüzünü
via vigilandum...
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 14:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!